O günden sonra sonuçlar açıklanana kadar kafamda hep bu düşünce vardı. Derin sınavı kötü geçmediği sürece kötü diyip moralmizi bozmazdı ve bunu bildiğim için kendimi her şeye hazırlamıştım. gizeminse istediği yere gitmesi kesin gibiydi artık anlattığına göre baya iyiydi sınavı. burak iyi ya da kötü hiç yorum yapmadı sınavla ilgili ama kötü olmadığını da az çok seziyodum.biz öyle kafamızda sınavın karışıklığıyla günleri geçirirken kafamı daha da allak bullak edicek bir şey yaşandı o yazın başı.3 yıla yakın süredir yüzünü bile görmediğim babam bir gün ablamla evde otururken kapımızı çaldı. yine buraktır diye düşünüp geçip açtım kapıyı ama onu gördüğümde resmen şok oldum.3 sene önce babamı son gördüğümde saçında beyaz dahi yoktu.ama şimdi saçları baya baya beyazlamaya başlamış ve büyük ihtimalle hayatında ilk kez sakal uzatmıştı.ben onun şokunu üzerimden atamamıştım ki "amma büyümüşsün he diye girdi söze.ben öyle saçtan sakaldan bahsedince kafanızda çok sefil bi tip canlanmış olabilir ama üstü başı onu hep hatırladığımdan daha düzgün bi haldeydi beyler. şaşkınlıkla "baba" dedim sadece. sırıtıp "izin var mı" diyerek içeri yöneldi ve mecburen çekildim önünden. ablam içerde uzanmış televizyon izliyodu ve muhtemelen burak geldi sanıp ayağa kalkmıştı ama babamı görünce o da şok oldu. kız çocuğu babaya çok düşkün olur derler ya o kesinlikle doğru beyler. bize yaşattığı onca şeye rağmen babamı yıllar sonra görünce koşup sarıldı ablam.ben se sadece boş boş onları izleyip kendimi koltuğa atarak bi açıklama bekledim babamdan.