içmeye başladık.. sarhoş olmadan anlatamazdım, kendimi tanıyordum..

Hafif sarhoş olmaya başlarken, ne varsa döktüm içimdekileri, anlattım ne yaşadıysam, en ince detayına kadar.. Alara'dan ayrılma anım dahil..

Bekledim.. küfür etmesini.. başkası yapsaydı eğer, ben ederdim, hem de az buz değil..

Yüzü ekşidi onunda, kafasını çevirdi bana, elini omzuma attı,

"yazık olmuş kıza be kanka, keşke o kadar yakınlaşmasaydın" dedi, teselli verir gibi.

Vay aq..

Fatih'in harbi adam gibi adam olduğunu öğreniyordum, öğretiyordu..

Derin bir nefes çektim akciğerlerime,

"keşke.." dedim, "keşke karşılaşmasaydık Alara'yla"

Ne ayıplandım ne de hayıflandım.. ilginç..

"kaç kız?" dedim konuyu değiştirmek amaçlı.

"abartma oğlum, 2-3 tane" dedi.

Bastık kahkahayı.. kahkahamı Küçük Teleri'nin,

"bende çaktım oç, ne hava atıyon?" diye Fatih'e doğru haykırması kesti.

Egoist pekekent.. ama seni adam edecem ben..

Saat 1'e gelirken kalktık, yurda geçtik. Kafayı koyduğum gibi daldım uykuya.

Yarın üniversitenin ilk günü..
hadi hayırlısı..