+52
biz burakla bir süre daha oturup akşam üzeri eve gitmek üzere oradan ayrıldık. Derin üzüntüden uyuyakaldığı için vedalaşamadık ama onun o hali cidden sürekli aklımı kurcalıyodu. 1 günden fazla süredir uğramadığım evime geldiğimde annem tek başıa oturuyodu evde.ben kapıyı çalınca koşarak açmış ve beni görünce hemen sarılmıştı. babamdan boşandıktan sonra annemin daha sakin ve daha ilgili olduğunu seziyodum zaten ama o sarılmadan sonra ben de yılların birikimiyle sarıldım ona. salona geçip bir süre olanı biteni özet geçtikten sonra odama geçip saatlerce uyudum. sabaha doğru uyandığımda işe gitmeme daha 2-3 saat vardı ve ben o süre boyunca telefonumdaki sınıf fotoğrafımıza baktım. geçen sene doğum günümde ne kadar mutluymuşuz diye iç geçirdim.o seneyse doğum günümü Gökçe ablanın hastalığı nedeniyle Derin'le hastane kantininde küçük bi kekle kutladık.o güne bile geri dönmeyi istedim o an beyler.2 hafta geçmişti üstünden sadece ama ben o ana dönmek istiyordum. Gökçe abla hastanede olsa bile en azından aramızdaydı ve belki de Derin son kez sarılabilirdi ona diye düşündüm.o düşüncelerle saati getirip işe gittim. sabah beni kapıda gören sami abi önce içeri çekip olanı biteni sordu sonra da işe gelmeme kızıp o gün izin verdi bana. canıma minnetti aslında yine Derin'i görmeye giderim diye düşündüm. burak'ı alıp ağır ağır evlerine doğru giderken telefonum çaldı yine. gizemin aradığını görünce hemen açtım. keşke yine Gökçe ablanın durumunu sormak için arasaydı diye düşündüm ama o Derin'i sormak için aramıştı. yolda biraz konuştuktan sonra bir kaç gün içinde geleceğini söyleyip telefonu kapattı.o günden sonra gizemin de gelmesiyle hemen hemen her gün Derin'in yanına gidiyoduk.ev artık ilk günkü kadar kalabalık olmuyodu ve Derin sürekli yattığı yatağından ara ara kalkmaya başlamıştı.o yazın sonuna kadar hemen hemen her iş çıkışı bizimkileri de alıp Derin'i ziyarete gittik. onun da bizi görünce daha iyi olduğunu bildiğimiz için saatlerce yanında kalıp sohbet ederek az da olsa kafasının dağılmasına yardım ettik okullar açılana kadar. okullar açıldığında Gökçe ablanın ölümünün üstünden 1 ay falan geçmişti ve Derin artık o ilk günlerdeki kötü halinden az da olsa sıyrılmış gibiydi.