Alara'nın aşırı kendini affettirmeye çalışmasından.. ki.. afettirecek bir olayda yoktu.. hafif sıkılmam yüzünden,

"telefonda başımı yedin, bir de şimdimi yiyeceksin?" dedim.

"tamam tamam dilemiyorum özür" dedi gülümseyerek.

"söz mü?" dedim gülerek.

"peki söz, gıcıksın" dedi kızmaya çalışarak.

Sahile gittik.. artık klagibleşmişti bizim için.. romantik ortam dedim mi sahildir aga..

Kafasını omzuma koydu yürürken.. gülümsedim sesimi belli ederek.. bekliyordu o da artık bir şeyler. Ben de elimi omzuna attım, sevgililer gibi yürümeye başladık. Konuşmuyorduk, ama suskunluk daha içtendi..

Biraz daha sahili turladıktan sonra durdum bir anda, Alara döndü, merakla bakmaya başladı.

"noldu?" dedi şaşkınlıkla.

"bir şey diyeceğim sana" dedim.

Kafasını salladı hafifçe.. ellerini tuttum ellerimle, gülümsedi. Zamanı geldiğine o da inanıyordu belki de.. geç bile kaldın diyordur içinden.. denizin hırçın dalgalarının sesi ve yüzümüze vuran ay ışığının eşliğinde en içten(!) şekilde söylemeye çalıştım,

"Alara.. senden hoşlanıyorum, benim olur musun? senin olabilir miyim?"