+56
-1
O akşam için "dışarı çıkalım" dedim,
"bence de özledim hem seni " dedi..
Sade giyindim bu sefer.. özenip kendimi kandıramazdım sonuçta..
t-shirt,kot pantalon giydim, parfümü sıktım çıktım. Hafif tatlı bir heyecan vardı, olsun o kadar yani..
Otelinden alacaktım onu, öyle anlaşmıştık. Annemlere dışarı çıkacağımı söyledim,
"o kızın yanına mı bakıyım?" dedi annem.
Nasıl da biliyor, pekekent oğlunu.. öhhm şey.. aslan oğlunu..
Bizim otelin kapısıdan çıktım, kafamı kaldırmamla Alara'yı görmem bir oldu.. sürpriz yapmıştı, bu sefer o beni almaya gelmişti.. Gülümsüyordu, çift askılı kırmızı bir elbise giymişti. Bende gülümsedim, yarı şaşkın şekilde.
Vay aq.. harbi tutulmuştu demek ki bana.. en masum, en narin şekliyle..
Kendime geldim, hızlıca yanına gittim, sarıldık. Özlemiştim.. o daha çok özlemişti. Çekmedi kafasını omzumdan. Benim için hava hoş, daha çok hissederim onu..
En son çektik kafamızı,
"özlettin kendini üç günde" dedim, gülümseyerek.
Gülümsedi, gözlerini hafif önüne indirdi,
"bende özledim seni, kusura bakma bizimkiler için, istemedim gitmek" dedi, tekrardan..
derken o kadar masumdu ki.. yanlış bir şey yapsa kızamazsınız o derece masumluk..
Masum olmak.. en doğru olay.. en de batıran olay..