/i/İnanç

İnanç
  1. 1.
    +16 -1
    Bazılarımız Tanrının gerçek olduğunu ve bazılarımız da gerçek olmadığını iddia eder. Peki Tanrı gerçekten var mı ?

    (Bu Konuya geçmeden önce bunun benim görüşüm olduğunu ve sadece bir hipotez olduğunu söylemek istiyorum, lütfen saygı duyun.)

    Eğitim müfredatımızda bize varlıkların ikiye ayrıldığını söylerler. Canlı ve cansız. Canlıları DNA'sı yani yönetici molekülü olan, ATP sentezleyebilen ve kullanabilen, üreyebilen, beslenebilen ve nihayetinde ölen varlıklar olarak tanımlarlar. Bunun tam aksi özelliktekilere de cansız derler. Fakat atladıkları birşey vardır: Virüsler.

    Virüsler ne canlı ne de cansız olarak kabul edilir. Peki neden böyle bir karara varmışızdır?

    Nedeni şu ; virüsler canlılara yönetici moleküllere sahip olma açısından ve üreyebilmelerinden dolayı benzerler.
    Cansızlara ise ölümsüz olmalarından (yönetici molekülleri zarar görmezse sonsuza dek yaşayabilirler), ATP üretip kullanmamalarından ve aktif hareket yapmadıklarından dolayı benzerler.

    işte kilit nokta da burası! Eğer bir canlının yönetici molekülünü çıkarırsanız o canlı ölür fakat DNA sı mutasyon olmadığı sürece her daim yaşar. Mesela bir hücrenin DNA sını çıkarırsanız o hücre 5 dakika içerisinde ölür. Bu DNA yı da (misal) 1 hafta bekletip DNA sı hücre ölmeden çıkarılmış benzer bir hücreye naklederseniz o canlı yaşamaya devam eder. Virüs için de aynı şey geçerli.

    Yani sözde bir canlının yaşaması için mutlaka DNA ya sahip olmasi gerekir.

    Söze yine müfredattan girecem. Şimdi bize canlının en küçük canlı yapıtaşının Hücre olduğunu söylerler çünkü eğer hücre olmazsa bizler de olmayız. Peki bu gerçekten doğru mu? Cevap: YANLIŞ!
    Neden mi? Çünkü hücrelerin de mutlaka ihtiyaç duyduğu DNA olmazsa hücreler de olamaz. Buradan sizlerin "o zaman canlının en küçük yapıtaşı DNA dır" dediğinizi duyar gibiyim. Hayır DNA da değil. Canlılığın en küçük yaptıtaşı şudur diye birşey yok. Bakın DNA dediğimiz yapı atomların belli bir düzenle bir araya gelmesiyle oluşmuştur ve atomlar da elektronların, nötronların ve protonların bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Bu atomaltı parçacıklar da kuankların bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Kuanklar da başka bir alt parçacık sayesinde meydana gelmiştir vs vs.

    Anlamadıysanız size bu durumu matruşkalarla anlatayım (matruşkanın ne olduğunu bilmeyenler internetten araştırsın.). Düşünün elinizde öyle bir matruşka var ki ne kadar açarsanız açın hiç sonu gelmiyor ve başı da gelmiyor. Etraftaki matruşka parçalarını ne kadar bir araya getirirseniz getirin ne sonuncu parçayı bulup takabiliyorsunuz ne de ilk baştaki parçayı bulup takabiliyorsunuz.

    Işte kilit nokta da bu, cansız dediğiniz şey de matruşkanın parçası canlı dediğiniz şey de aynı şekilde onun bir parçası.

    Bir tuğla düşünün o da canlılarla aynı materyallerden oluşmuş (atomlar). Peki neden o tuğlaya cansız diyoruz? Çünkü tuğladaki atomlar gelişigüzel bir biçimde bir araya gelmiş, canlı dediğimiz grubun materyalleri (yani DNA ları proteinleri RNA ları vs.) ise düzenli ve kurallı bir biçimde bir araya gelmiştir. Ve şu da bir gerçek ki her partikül ve parçacık isterse birbirlerinden milyarlarca ışıkyılı uzaklıkta olsun birbirleriyle her an etkileşim içindedir. Bu kuantum fiziğinin bir kanunudur. Işte Tanrı dediğimiz şey ise bütün boyutların zamanların ve evrenlerin birleşimidir ve herşey birbirleriyle her an etkileşim ve rezonans içindedir. Tanrı da bu kuantumsal alanın ta kendisidir. O heryerdedir. Bizim evrenimiz 14 milyar yıl önce oluşmuş olabilir ama Tanrı sonsuzluktan beri vardı ve sonsuza dek var olacak çünkü her saniye sayısız evren oluşuyor ve yok oluyor aynı bir insanın hücreleri gibi işliyorlar.

    Özet: canlı ve cansız diye birşey yok ve Tanrı da tüm kainatın ta kendisi yani evrensel küme.
    ···
   tümünü göster