Günler geçiyor..

ilk ayı devirmişiz,

Selim'de artık bizimle oturuyor, Beyza pideciye zütürdüğüm gün telefonla aramış ve sorun halloldu.

Beyza'dan bir şey bulamayınca benim de tavsiyemle Cansu'yla arayı ısıttı, "canım" falan denmeye başlandı, acaba Cansu beni kıskandırmak için falan mı öyle diyor? gibimde bile değil, bana dokunmasında..

Yusuf'da bizim sınıftan bir kıza olta attı amk, Burçin diye bir kız, güzel de. Bakalım olacak mı araları..

Burak muallaksi de hafiften "seneye eve çıkalım mı? 3 ya da 4 kişi" diyor. Çıkalım da tokmakla bizi dimi muallak..?

neyse..

yine gibko günlerden biri, yurtta batak atıyoruz, Selim biraz heyecanlı bir şekilde kaldırdı kağıtları,

"noluyor amk oynuyorduk ne güzel" tarzı çıkışımıza,

"bir dakika bir şey diyeceğim" cevabını verdi.

"noldu la ne bu halin?" dedim,

"kanka ben Cansu'dan hoşlanmaya başladım biliyorsun, hatta sen de iyi gaz verdin eyvallah onun içinde.."

"bir şey değil de çıkar ağzındaki baklayı"

"hadi la film mi çekiyoruz aq", dedi Yusuf.

"yarın dışarı çıkıp teklif edeceğim, artık o da seviyorsa kabul eder, Beyza olayına dönsün istemiyorum"

"eder kanka sen rahat ol, canım diyonuz birbirinize aq daha ne olsun" dedim, rahatlatıcı bir tavırla.

"sen de Beyza'yla diyosun, yoksa??", dedi gülerek. Alınmadığı artık iyice belli oldu, silmiş Beyza'yı.

Diğerleri de güldü, utandım ne yalan söyleyeyim.

"saçmalamayın lan, kızın yanında falan öyle derseniz giberim sizi.."