+147
-4
Odanın penceresini açtım sigara kokusu dağılsın diye... Sigarayı içime çektikçe küllerin tutuşma sesini dinliyordum... Duman gecenin karanlığında çok net belli oluyordu ve dağılışını izliyordum , bunu ergenliğimden beri yaparım.
Sigarayı içtikten sonra pencereyi kapatmaya gittim... Odanın penceresi sokak kapısının önüne bakıyordu ve evin kapısının önünde 2 tane uzun çarşaflı şeylerden gördüm... Çok net bir şekilde duruyordu. Gözümün önündeydiler... Sesler çıkardım , ancak rahatsız olmadılar... Atlarımızın yanında öylece eve bakıyorlardı...
Dualar okumaya başladım... Bildiğim bütün duaları sureleri okuyordum ama onlar hala ordaydı...
Üst kata çıkıp Azad'ın kapısına vurdum , kapısı kitliydi ve açmıyordu...
Köyde gece 12'den sonra elektrikler giderdi , lambalar da yanmıyordu...
Korkarak aşağıya indim , o zaman cinlerin insanları görünce kaybolduğunu duymuştum ve bu kulaktan dolma bilgiye güvenip kapıya doğru ilerlemeye başladım... Sokak kapısını açtım , o iki şey hala önümdeydi.
Onlara doğru yaklaşırken ikisi birden çok ince bir sesle çığlık atmaya başladı... Ağaçlardan kuşlar uçuşuyor , atlar sağa sola koşturuyordu... O iki şey öylesine tiz , öylesine ince bir ses çıkarmıştı ki sanki kulaklarım sağır olmuştu...
Ben korkudan titreyerek , ağlıyarak yere çöktüm... O sırada kapıdan Azad çıktı.
"Bi neleke heyyem" diyip onları uzaklaştırdı... Daha sonra yanıma koştu...
Sadece Azad diyebiliyordum...
"Korkma kardeşim , onlar bizim güvenliğimiz için burdalar... " dedi...
Sadece titriyordum... Orada belki 1 saat öylece kaldım ve zor zahmet eve girebildim.