+8
Yanıma gelip, elimi sıktı. Adının Mete olduğunu öğrendim. Elindeki çantadan parayı çıkarıp paramı verdi. Zaten onun için tek bahis yapanın ben olduğumu söyledi. "taksör müsün" diye sordu bana. "Evet" diye cevapladım. Pınar da aramızda konuşmayı dikkatlice takip ediyordu. "Nasıl anladın" dedim. "Antrenman yaparken gördüm seni, çalıştığım salonda" dedi. "Sabri'nin salonuna mı gidiyorsun" dedim. "Adını bilmiyorum. Hocasından eğitim almıyorum zaten. Sadece antremanlarımı orada yapıyorum" dedi. Zaten Sabri'nin bu çocuğa öğretecek pek bir şeyi olduğunu da sanmıyordum. Teşekkür ettim, daha sonra ise Pınar bana döndü "ilk seferde çok az kişi kazanır. Özellikle böyle zor bir tahmin" tartışmasız olarak zütüm kalkmıştı. Devamında olan maçları izlemeden kalktık zaten. Çünkü en önemli maç bitmişti. Hem de kimsenin beklemediği kadar kısa bir sürede, beklenenin aksi sonuçla. Dışarı çıktık. "Sahile gidelim mi?" diye sordu. "Olur" dedim. Sahili seviyordum zaten. Arabaya binip sahilde bir tepeye gittik. Banklara geçip oturduk. Pınar'a dönüp "Nasıl bu kadar rahatsın ? Ya o geçenkiler yine senin için gelirse ? Hem kimdi o adamlar ?" dedim. "Onlar artık bana bir şey yapamaz. Hem yanımda sen de varsın, yine beni korursun değil mi ?" dedi muzipçe. Cevap vermedim. Koluma sarıldı. Mavi gözlerine şöyle bir baktım. Çok güzeldi."Peki ya" dedim. "Sevgilin falan görürse bizi böyle, bir sorun olmaz mı ?" dedim. Kafasını kolumdan kaldırdı, "Sevgilim yok ki. Hiç olmadı zaten, babamın yüzünden" dedi üzgünce. "ibrahim bey, çok yufka yürekli birine benziyor oysa ki" dedim. "ibrahim amca, babam değil ki. Onun yardımcısı o " dedi. içimden bir hasgibtir çektim, nasıl bir tarikata raslamıştım ? Yardımcısı bile bu kadar zengin olan adamı tanımak bile istemezdim. Ama bozuntuya vermedim. "Ya senin sevgilin görürse kızmaz mı bizi böyle" dedi. "Sevgilim yok. Hem olsaydı, benim böyle güzel bir kız ile dışarı çıkmama izin verir miydi" dedim. Güldü "Demek güzelim sana göre" dedi. "Nasıl anlamak istersen " dedim. kafasını omzuma koydu. Öylece oturduk.
Her ne kadar saçlarını okşamak istesem de, babası ile ilgili söylediğini duyunca arabanın içinde duran şoförün kafama sıkma ihtimali ile karşı karşıya gelmemek için hiçbir hareket yapmadım. Biraz daha havadan sudan konuştuk. Babasından hoşnut değildi. Ancak kim öyle bir babası olsun istemezdi ki ? Bir de abisi varmış. Aha sıçtık dedim içten içe. içimden ailenin ibrahim bey gibi biri çıkmasını dua ederek,ona sarıldım.
Tümünü Göster