+69
-3
Son sayıyıda söyleyince, "artık durmak neye yarar" diye düşünüp yapıştım dudaklarına.. ne o çekti kendisini ne ben geri durdum. Dudaklarının ıslaklığı beni benden almıştı ilk anda.
Eğildim hafif, kucağıma zıpladı, bacaklarını belime doladı. Sardım kollarımla vücudunu hiç bırakmayacak gibi. Deli gibi öpüşüyoruz, ellerim sırtında, kalçasında dolanıyor. Ah o kalçası, ne sert ne çok yumuşaktı..
Onun da elleri boynumda saçlarımda geziyordu. Dudaklarımız, büyük devletlerin küçük devletleri sömürmesi gibi sömürüyorlardı birbirlerini.
Nefes nefeseydik ikimizde. Tutamadım kendimi, çünkü büyük bir istek vardı iki taraftan da.. zar zor kurtardım dudaklarından dudaklarımı,
"yatak nerede?" , diye sordum nefes nefese..
indi kucağımdan, yüzüme gülümsedi, tuttu elimden hızlı adımlarla odasına geçtik. Kapıdan girer girmez hemen döndü bana, tekrar kavuştu dudaklarımız.
Hafifçe üstüne gidip yatağa yatırdım. Üstüne çıktım, dudaklarım neresine denk gelirse hızlı öpücükler atıyordum. Dudaklarına.. boynuna.. omzuna.. burnuna..