-
576.
+10Keşke filmlerdeki gibi olsaydı beyler. Keşke yanına gittiğim de uçağa gitmek yerine koşarak üstüme atlasaydı kollarını boynuma dolasaydı. Ama olmadı. Havaalanına gittim uçağın kalkışından 2 saat önce. Beklemek sorun değildi. Oturdum. Elimdeki kağıda baktım. Ne kadar acizceydi. Onu ne kadar sevdiğimi tutup kolundan benimle kalmanı istiyorum demek varken, 1 kağıda sığdırmaya çalışmıştım. Aradan 45 dakika geçmişti. Uzaktan onu gördüm. Ağlamaktan ela gözlerinin altı şişmişti. Bir şey yemediği de belliydi, teni her zamankinden daha soluktu. Adeta beyaz tenine dünyanın en güzel isyanını çıkaran siyah saçları, hırçın bir denizin sert kayaları dövdüğü asi dalgalar gibi kıvrım kıvrımdı. Ekgib gibiydi bu genç kız. Doğarken verilen bir emanet geri alınmıştı ondan. Gülmüyordu artık Damla'm. Her gece düşündüğümde kalbimin içinde büyüklü küçüklü savaşlar yaşatan o dudaklar gülümsemesi olmadan mağlubiyetin ardından ateşkes emri verilmiş hissi yaşatıyordu. Kağıdı uzattım ona. Gidemedim sonra. Ayaklarım çivilenmişti yere resmen. Göğsüme bir bıçak saplanmış nefes almamı zorlaştırıyordu. Sarıldı bana. Öptü. Karşı durmadım ama bir şey de yapamadım. Sanki biliyordum tek bir hareketimde tekrar alevleneceğini o savaşın. Durdum öyle. Kendine iyi bak dedim titrek bir sesle. "Beni unutma" diye fısıldadım. Yürümeye başladım. Arkama bakmadım. Varsın kaybeden ben olayım diye düşündüm. Ona bir şey olmasında...
.
başlık yok! burası bom boş!