+44
-1
O günden sonra hayatım yine aynı rutinine dönmüştü. kaç gün sonra tam hatırlamıyorum ama en fazla 2 hafta sonra bi sabah sedat işe ağzı burnu yamuk gelince sami abi de ben de kapıya koşup soru yağmuruna tuttuk sedatı. önce bi anlatmak istemedi ama baktı sami abi sertleşiyo dayanamayıp anlattı. klagib kız mezvusu beyler bu sedatın yürüdüğü bi kız varmış ama anlattığına göre kız da buna karşı boş değilmiş. sonra çocuğun teki kıza salça olunca takışmışlar falan. detayları çok dinlemedim ben o sıra yüzündeki yaralara bakıp ulan fena dövmüşler he diyodum içimden. sedat da öyle cılız mılız değildi o zamanlar boylu poslu hafif de şişman bi çocuktu.o baya bi anlattıktan sonra sami abi hafiften söverek yerinden kalktı ve dışarı çıktı. yarım saat kadar sonra biz ağır ağır çalışırken geri döndü."sedat korkma oğlum haber verdim tanıdıklara bulup konuşucaz"diyince ben bi rahatladım ama sedat daha da tedirgin olup gerek yok sami abi demeye falan başladı ama sami abi lafını ikiletmeyip kısa kesti.iş bitiminde de bana "sinan efendi yalnız bırakma sedatı beraber çıkın" dedi. yolda sedat gelme oğlum gerek yok falan dese de sami abiden çekindiğimden geri dönemedim.az biraz yürüdükten sonra arkadan ıslık sesi duyunca istemsizce dönüp baktım. irili ufaklı 7-8 çocuk sırıta sırıta bize doğru geliyodu. yaşlarını tam kestiremedim ama benden büyük olduklarını tahmin ediyodum. sedat arkasını dönüp gayet sakin sırıtarak bekledi gelmelerini. içlerinden en çok sırıtanı sedatın burnunun dibine girip yakışmış lan suratın falan deyince anladım ordan tek parça çıkamayacağımızı.ben arkadaki elemanları keserken sedat dayanamayıp kafayı gömdü çocuğa.bi ara ulan kaçsam mı diye düşündüm çünkü o yaşıma kadar büyük bi kavgaya hiç girmemiştim ama kaçmama bile zaman bırakmadan arkadakilerin 2-3 tanesi üstüme koşmaya başlamıştı bile.