+7
Böylece aşağıya doğru yol almaya başladık. Taşlık bir patikaydı.Dik yerler vardı ve zorluydu. Neyseki hiçkimse düşmeden, yara almadan
aşağıya ulaşabildik. Pelin'in dediği gibi ilerlemeye devam ediyorduk. Henüz nehirin sonuna ulaşıp anayola çıkmamıza çok vardı. Kenarda
bir çadır gördüm:
b:Beyler şuraya bakın hele.
a:Çadır ha ? Birileri yaşıyor olmasın.
k:Ne yaşaması olum. Baksana ateş çoktan sönmüş. Ahı gitmiş vahı kalmış.
m:Gelin hadi bi inceleyelim.
p:Ben arkanızda kalırım ama ona göre. Isırılmak isetmiyorum.
b:Yahu lak lak etmeyi bırakın da sessizce ilerleyin, hadi.
Çadırı açtığımızda içerisinde kimse yoktu. Civarda da zombi dahi yoktu.Ama açık bir alanda olduğu için buranın duraklayabileceğimiz bir yer
olmadığını anlamıştım.Bir çanta vardı. içini açtığımızda yaklaşık 20 tane ton balık konservesi,4 şişe hazır,9 şişe de şelale suyu vardı. Peki ama
bir insan neden bu kadar erzağı bırakıp gitsindi ki ? Dolaşmaya gitse dahi yanına alırdı mutlaka. Cevabı biliyordum. Apar topar ordan kaçmıştı.
Bu da erzağın bizim olduğu anldıbına geliyordu.Çantayı yanımıza alıp devam ettik. Kadir her an tetikte biridir. Gece uyurken eve en sessiz hırsız
girerse girsin birşeylerin ters gittiğini anlar.O yüzden hala nasıl etkisiz hale getirildiğine inanamıyor, kendine kızıyordu.Ona bunun onun suçu
olmadığını söyledim ve rahatlamasını sağladım. Takımın moralini artırma görevi bendeydi artık. Hiç kimse konuşmuyordu dahi.Çıt bile yoktu.En
sonunda nehirin bitip yolun göründüğü yere geldik.Çok mutlu olmuştuk. Artık kendimizi kurtarabilirdik. Yoldaki tabelaya baktım.Kahraman Köyü 15 km
yazıyordu.Hep beraber köye doğru yol aldık. Saat 18.12'yi gösteriyordu. Hava kararmaya başlamıştı bile.Bu bizim için hiç hoş değildi. Yaklaşık 45 dakika
boyunca yürüdük. Yolun etrafı orman olduğu için ne var ne yok bilemiyorduk.Bu ihtimalle mızrağımı daima yanımda taşıyordum. Yolun sağ tarafında
bir mağara vardı.Ama öyle devasa değil, ayıların yaşadığı in tarzı küçük, yaklaşık 15-20 metrelik bir mağaraydı. Serindi.Sıcak havadan kurtulmak için
girdik. Herhangi bir canlı yoktu. Zombi dahil. Saat 19.00 olmuştu. Burada kamp kurmalıydık. Kadir ile birlikte dışarı çıkıp dal, çalı çırpı, odun ne varsa topladık.
Kadir'in arka cebinde kibrit varmış. Otururken ezildiği için farkedememişler. Hepimiz kahkaha attık. Neşemiz yerine gelmiş, moralimiz düzelmişti. Ateşi yaktık.
Bol bol yakacak toplamıştık. Gece mağara çok soğuk olacağından hasta oluruz endişesiyle yapıyorduk bunu. Gırgır şamata derken ateşi yakıp birer konserve
ton balığı yedik. Suyumuzu idareli şekilde içerek uykunun yumuşak kollarına kendimizi bıraktık...
Tümünü Göster