içim kan ağlaya ağlaya güldüm beyler. tamam alırız ya kaçıyomu telefon dedim alaylı bi ses tonuyla. sahile geçip her zaman oturduğumuz banka oturduk ve hep aldığımız dayıdan çekirdeğimizi alıp çitlemeye başladık.ne zaman buluşalım diyolar diye sordum burak'a. ''uygunsa ayın 3'ünde buluşalım diyolar tatile mi ne gidiceklermiş gitmeden görüşelim dedi gizem'' dedi. doğum günüm lan benim o gün dedim sanki doğum günümü yeni keşfetmişim gibi. burak ben öyle deyince o gün işim var sanıp planın varsa arayıp söyliyim başka güne alalım dedi halbuki bugüne kadar doğum günü kutlamamıştım bile. zaten genelde bi ablam hatırlardı bi de arada annem.yok yok işim falan yok ya gelirim sıkıntı olmaz dedim. burakla bütün çekirdeği gömdükten sonra kalkıp evlere dağıldık. evde bi yandan paramı yetirme hesapları yaparken bi yandan da acaba doğum günümü biliyo mu bunlar özellikle mi o günü seçtiler diye düşünmekten kendimi alamıyodum.bi yandan da ayın üçü hafta içine denk geldiği içim işten izin almam lazımdı ki bu da büyük bi sorun sayılırdı ama ben burak'a hiç düşünmeden tamam gelirim demiştim. sami abiden yalvar yakar o gün izin alıp telefon için biriktirdiğim paramı da komple yanıma alarak burakla buluştum. mekana geldiğimizde gözüme ilk çarpan yine Derin olmuştu.ilk kez o gün makyajlı görmüştüm onu. öyle çok küpüne girmemişti gayet sadeydi makyajı ama kalbimi hızlandırıcak kadar güzel olmuştu yine.