pısırıktım o an..
o bağrış çağrışların içinde cansuyla yaşadıklarımı düşündüm.. onunla seviştiğim çekyata baktım. onu yasladığım duvarlara baktım.. muhteşem vücuduna ilk dokunuşumu, ilk öpüşümü aklıma getirdim.. o anları özlememek için, cansuyu o evde tutmak için kapıdan çıktım gene ..çıktım kapıdan en ürkek halimle.. benim ağzımı burnumu kırsa bile ellerim asla kalkmayacaktı.. onunla insan gibi konuşacaktım.. dinledim bir süre kendi kapımın önünden onları. tahmin ettiğim gibiydi işte.. vardım yanlarına.. yüzündeki morluklar iyice belirmişti şerefsizin.. evet elinde bir bavul vardı huur çocuğunun. cansu ağlıyodu. taşınmıyorlardı ama bu huur çocuğu gidiyodu gene.. cansuyu nereye zütürüyordu onu bilmiyordum..tarifsiz bir acı vardı amk yüreğimde.. hayatım bir pc, televizyon, müzik ve 31 den ibratti benim.. bu kadın bana ihtirası öğretmişti. hala delicesine tapıyodum ona.. artık yanlarındaydım konuşma vaktiydi..cansuyu gördüm.. yutkundum gene. konuşmayı beceremezdim ki şimdi ben o adamla.. adam bana bakarak. gene mi sen lan velet dedi ve üzerime yürümeye başladı.. cansu onu bırak onun bir suçu yok dedi. ağlayarak diyodu amk . biliyodum bu kadın beni seviyodu.. gözlerimin içine bakarak bağıra bağıra konuşan, tükürüklerine sahip çıkamayan bu huur çocuğuyla konuşmaya başladım ..cansu ablayı nere zütürüyosun? sanane lan sanane deyip cevap verdi.. belki de haklıydı amk.. cansunun o güzel ellerinden tutup asılması beni deli ediyordu.. artık cansu hıçkırarak ağlıyordu.. gitmek istemiyorum diye.. ikimiz bir yalvarmaya başladık bu amk kürtüne.. az da olsa sakinleşmişti huur çocuğu.. devam ettim laflarıma..bak abi dedim.. annem karını kardeşi gibi seviyor. sen yokken gözün arkanda kalmasın dedim .. ne diyebilirdim ki, bu huur çocuğuna yalakalık yapmasam cansuyu kaybedicektim.. annem evde olsaydı keşke diyordum içimden. o daha iyi konuşur, sakinleştirirdi bu bini..dur abi ben annemi arıyorum bak dedim. onla konus istersen dedim.. hala bana dikleniyordu bin kurusu. kendinden küçük birinden dayak yemenin verdiği pgibolojik baskı vardı üstünde.. cansu sadece ağlıyordu o aralar. aradım annemi nerde olduğunu sordum. teyzenlerdeyim dedi. hemen gelmesini söyledim.. adamın umrunda değildi cansuyu artık iyice zorlamaya başladı.. cansu kapı eşiğine oturup kollarını dizlerinin üzerine bağlayıp ağlıyordu.. adamın dediği hiçbirşeye yanıt vermiyordu..sevdiği kadını nikahı altına aldıktan sonra eve kapayıp, 1 ay ortalardan kaybolup 2 gün evde bulunan, ona sevgi göstermeyen bir adam aldatılmayı hakediyordu binler.. sevdiği kadının yanında olabilmek için askeri ücrete çalışan nice deli yürekler gördü bu ülke. bu gibtimin kaçakçısının karısıyla birlikte olduğum için hiç suçlamadım kendimi.. hikayeye 15 dk sonra devam edicem.. bugün bitirmek için uğraşıcam..cansu kapı eşiğine oturmuş ağlarken kaçakçı kürt kocası cansunun kollarından asılmaya başladı .. cansu inatla ağlayarak gitmemekte direniyordu.. bu huur çocuğu gücünüde kullanarak hayvanca asıldı ve cansu kapı eşiğinden adama doğru uzanmak zorunda kaldı.. yani düştü…araya girdim.. napıyosun lan öldürceksin dedim.. derle demez o yaba elleriyle suratıma bir okkalı tokat yedim.. cansunun yere düşmesiyle sinirlenen ben yediğim tokatla tekrar çılgına döndüm.. artık bende kopmuştum. 2 gün önce morarttığım elmacık kemiğini ve kabık bağlamış dudağını tekrar yumruklamak istedim.. yapamadım.. o an annemin sözleri geldi aklıma.. karakoldan geldiğimiz gece ki sözleri.. bişey yapamadım.. cansuyu sürüye sürüye gitti huur çocuğu.. bense derin bir hüzne boğuldum.. aşağı yol kapı çarptığında, cansunun hıçkırıkları binayı terketmişti.. baktım 2. katın kapısına.. yutkundum.. sadece bunu yapmıştım ..yavaş yavaş çıktım merdivenleri.. girdim evime.. sessizlik vardı evimin duvarlarında. mutfağa gittim.. onun bana yemek pişirdiği mutfağa.. kahkahalarıyla çınlattığı mutfak, güzel yemekleriyle kokuttuğu mutfak bugün şu saatte hüzün kokuyordu.. tüm bunları yaşarken evimizin zili çalmıştı. otomatiğe basarak kim o dedim.. gelen annemdi..merdivenleri koşarak çıkmış olmalı annem. noluyor dedi. ne ne oluyor diye cevap verdim.. o adam cansuyu sürüye sürüye zütürdü dedi. içim bir kez daha cız etmişti.. acı çekerken sessizliğimi koruyor, halı desenlerini inceliyordum.. annem devam etti.. sana birşey yapmadı değil mi ? beni niye çağırdın?bana bişey yapmadı dedim. engel olacağını düşündüm diye devam ettim.. annem bağırdı tekrar. oğlum manyak mısın sen? elin belasını niye üstüne alıyorsun.. cansuyu bende seviyorum ama ne yaptığı belli olmayan o adama nasıl karışabilirim dedi.. sana yalvarıyorum artık bak onların belasını üstümüze çekme diye sitemde bulundu. kafamı salladım ona da hak veriyordum.. napabilirdi ki? napabilirdim ki …günler, haftalar geçti… kış gelmişti artık.. dışardaki kömür kokusu, yağmurlar, fırtınalar soğuk değildi.. üşütmüyordu gönlümü cansunun yokluğu kadar.. cansulu günleri özlüyodum hüzünle.. hatta bazen cansu olmadığı zaman ki günlerimi özlüyodum.. hayvan gibi yaşıyodum fakat en azından içimde böyle bir acı yoktu..merak ediyordum. cansu neredeydi, kiminleydi? bu gözü dönmüş adam cansuya zarar bile verebilirdi.. cansu ona benimle yaşadıklarını söylese gelir kafama kurşun sıkardı.. bazen kendimi ölüme hazırlıyordum. bir gün eve gelip beni öldüreceğini düşünüyordum.. cansu niye böyle birşey yapardı ki? niye kendinin ve benim sonumu hazırlardı.. sadece cansu yokken kafamda türettiğim olumsuzluklardan biriydi bu düşünce.. cansunun yokluğunda iyice pgibopata bağlamıştım artık..3 hafta kadar geçmişti cansusuz.. isterse yıllar geçsin.. o geçen yıllara bu şarkıyı armağan ederdim
http://fizy.com/#s/1aif12
çok özlemiştim onu.. gene onu düşündüğüm bir günde kapı çaldı.. ev sahibine kira vermek için giden annem, kirayı verdikten sonra tekrar evimize gelmişti.. odama geldi ve kirayı verdiğini, ev sahibinin cansu ve kocasından haberinin olduğunu söyledi.. annemin ev sahibinden aldığı haber yüreğime kor gibi düştü...