/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    0
    dudaklarını öperken göğüslerini okşamaya başladım.. sen iyice öğrendin bu işleri diyerek güldü.. ardından kafama bir şaplak geçirdi.. tekrar sardım ellerimi beline dudaklarına, boynuna minik öpücükler kondurdum..o gün onunla en kaçık sevişmemizi yaşadık.. masum değildim.. onu aşk ile öpmüyor koklamıyordum.. günler sonra sexe susamış olmanın verdiği ihtirasla sadece onu doyasıya becermek istiyodum.. o gün onunla en uzun cinsel ilişkimiz oldu. duvara dayadım, kucağımda zıplattım, her çeşit pozisyonda zevkin doruklarına çıkmıştık. o gün coşmuştum adeta.. cansu ilk defa bağırıyodu.. zevkten inliyordu.. ikimizde zevkin tam doruk noktasındayken doggy pozisyonundaydık.. ellerim göğüslerinde, dudaklarım ve dillerim omzunda geziyordu cansunun.. onun o sex sırasındaki bağrışları beni hayatım boyunca yaşayamayacağım unutulası zor anılara sürüklemişti.. boşalcağımı anlayınca cansunun arkasından sıyrılıp, saçlarından aşağı çekerek dudaklarına titreyerek boşalmıştım.. daha önce hiç ağzına almamıştı cansu.. büyük bir ihtirasla yalıyordu mimarı olduğu spermlerimi.. bense saçlarını okşuyordum o gün.. onu çok özlemiştim.. beraber banyoya girdik.. fiskiyeden akan suların altında kucakladım onu deli gibi öpüştük, okşadım suların altında ıslanmış harika vücut hatlarını.. 1 saat banyodan çıkmadık.. bana ilkleri yaşatan kadına daha da bağlanıyordum artık.. banyodan çıktıktan sonra geciken itiraf gelmişti.. beni sevdiğini, kocasının ve annemin evde bulunduğu süre zarfında birlikte olamadığımız için beni arzuladığını söylemekten çekinmiyordu artık cansu.. 1.70 boylarında şişko göbekli kocasını arzulamaktansa beni arzulaması en doğal hakkıydı.. nitekim bende sesi titrek bir ergen değil, artık cansu tarafından eğitilen bir adam adayıydım.. bu lafları duyduktan sonra hiçbirşeyi gibime takmazdım artık.. evet o da beni seviyordu çünkü.. annem gelene kadar öpüştük, koklaştık, eğlendik.. sohbet ettik, dans ettik.. annem evde olduğu zamanlar cansu bana imalı bakışlar atardı.. annem evde olmadığı zamanlar bize gelir ateşli ve ihtiraslı sevişmelerimize bir yenisini daha eklerdik.. bütünleşmiştim artık onunla. cansuş diye seslenirdim ona.. sarı ve dalgalı saçlarında ellerimi gezdirmekten utanmıyordum artık.. gözlerine bakıp onu sevdiğimi söylemek hayatta yaptığım en cesur işlerin başında geliyordu.. hergün beraberdik.. annemin olduğu zamanlar uzaktan severdim onu.. annem mutfağa gittiği zaman 10 saniye içinde hemen koşar öperdim dudaklarını.. korkardı o da.. onu korkutmayı severdim.. tıpkı güldürmeyi, zevkin doruklarına çıkarmayı sevdiğim gibi …artık cansuyla sinemaya felan gidiyorduk arada sırada.. annemin bunlardan haberi vardı.. sinemanın arka sıralarında, karanlıkta az okşamadım onu.. annem mutfakta kahve yaparken, kısa sürede olsa şehvetli öpüşlerim yakalanma korkusunun verdiği heyecanla birleşince.. daha da tatlanıyordu o dudaklar, daha da güzelleşiyordu göğüsleri, arkasından sarılıp ittirdiğim kalçaları.. bu kadın olmassa ben yaşayamazdım…31 çekmiyordum artık.. o kadar manasız geliyordu ki bana ellerimle penisimi tatmin etmek.. nefes alan bir periyle, bir afetle, tüm vücut hatları ile başımı döndüren cansuyla öpüşmeyi 31′e tercih ederdim.. onsuz günlerimi düşündükçe, bir gün onsuz olabilecek gelecekteki günler gelirdi aklıma.. ama asla diyordum içinde.. onu kaybetmek en büyük korkumdu…günler geçiyordu tüm şehvet, mutluluk ve erotizm kokan dakikalar, günler, haftalar… artık yapraklar dökülüyor, pencereden izlediğim insanların üzerindeki kısa kollu t shirtler yerini uzun kollu tshirtlere bırakıyordu.. cansunun kıyafetindeki kısalmalar arzumu dindirmiyordu.. çünkü onun vücut hatları artık beynimin bir köşesine kazınmıştı.. bana en güzel anları yaşatan o vücut, o yüz güzelliği, o dalgalı saçlar, o güzel ayaklar, bacaklar, narin eller, rujsuz ama ilk öpücüğümde rujlu olan dudakları.. evet bu kadına tapıyordum. tapılasıydı çünkü.. çok bakımlıydı hiçbir iticiliğini görmedim onun.. bu yüzden tapıyordum ona. ihtirasla, tutkuyla…ve geldi.. dıbına kodumun keli. ayı huur çocuğu.. cansunun ailesi tarafından zorla evlendirildiği göbekli, bıyıklı, şişko, düdük.. 2 gün duracaktı gene.. ama o gece kendi kendimi yedim, bitirdim.. herşeyiyle taptığım kadın şuan onun kolların arasındaydı belki.. adamı öldürmeyi bile düşündüm.. artık pgibolojim iyice tuhaflaşmaya başlamıştı.. cansuyu sahiplenmiştim, o kadar bakımlı, herşeyiyle mükemmel olan bir kadın nasıl olurda bu öküzle şuan bu saatte aynı evde olabilirdi.. daha da kötüsü o ayı ile nasıl evlilik cüzdanları olurdu.. nasıl nasıl nasıl nasıl.. kafayı yicektim düşünmekten.. gene hırçınlaşmaya başladım.. annemi sürekli terslemeye başlamıştım ki annem bendeki değişimin farkına varmış olmalı bir daha laf atmadı o anlarda.. artık delirmek üzereydim ki aşağıdan gelen bağrış çağrış sesleriyle nerden geldiğimi şaşırdım.. evet bu aşağı kattan, güzeller güzelinin oturduğu evden.. 2. kattan gelen sesti. ama bu cansunun sesi değildi.. daha çok kalın sesli bir barzonun sitemiydi.. anlamıyordum bu malı.. 1 ay evde yoksun ve tapılası bir karın var.. daha ne istiyorsun gerizekalı diyordum içinden.. niye bağırıp çağırıyorsun öpüp koklamak yerine.. ama cansuya bağırması hoşuma gidiyordu sanki.. onunla sevişmesinden iyidir diyordum.. evet bencillik yapıyordum belki. cansunun üzülmesi o adamla sevişmesinden iyidir diyordum.. sesler iyice artmıştı.. umrumda değildi bu durum.. taa ki cansunun hıçkırık sesleri odamı kaplayana kadar.. evet tam benim odamın altında kavga ediyorlardı ne yazık ki.. kulaklığımı takıp bilgisayardan müzik açtım.. evet o hıçkırık seslerini bastırıyordu.. duymuyordum bile onu… ama onun gözlerinden akan yaşları düşündükçe kendimi kaybetmeye başladım.. dışarı çıkmaya korkan ben kendimi kaybettiğimde dışarı çıkıp tüm insanlara kafa bile tutabilirdim.. gözüm hiçbirşeyi görmezdi.. annemin olduğu odaya gittim.. sesleri duyuyor musun dedim.. annem üzülerek ”evet” dedi.. kalk anne birşeyler yapalım dedim. gidelim rahatsız olduğumuzu felan söyleyelim, belki o zaman durur bu şerefsiz adam dedim.. annem biz karışamayız diyerek sakin olmamı söyledi.. sakin olamazdım.. onca şey yaşadığım kadın.. taptığım vücut hatları belkide işkence görüyordu.. dayanıcaktım kapısına sessiz olur musunuz diye .. rahatsız olan komşu manasnda.. deli cesareti gelmişti bana.. cansunun kocası 1.70 ha var ha yok şişko bişey.. bana ters birşey söylerse kendimi o an ki pgiboloji ile onunla kavga etmeye hazırlamıştım.. bu özentilik ya da kahramanlık çabası değildi. bu deli gibi sevdiğim kadını koruma çabasıydı..ben rahatsız olduğumu söyleyeceğim anne dedim. yapma dedi. ben gidiyorum dedim ve en hırçın halimle yol kapıdan çıktım.. annem arkada.. tamam ben söyleyeyim bak şimdi bişey olur kavga istemiyorum dedi yalvararak. tamam git söyle dedim.. ben yol kapının tam önünde bekliyordum annemi.. annem indi ve kapıyı çaldı.. kapı biraz geç açıldı.. kapıyı açan o ayı olmalıydı çünkü ilk konuşmayı annem yaptı.. ablacım sesleri duydum, geldim.. cansuyu çok severim . bir sorun varsa yardım edebilirim dedi.. kalın ve tam bir kro sesiyle cevap verdi bu öküz.. yok bir sorun sen işine bak teyze.. annem gibi genç gösteren bir kadına teyze dedi bu dıbına kodumun ayısı.. annem cevap verdi.. sorun yoksa neden gürültü patıltı sesleri geliyo kardeşim dedi. sakin ol yoksa polisi aramak zorunda kalacağım dedi.. artık iyice sinirlenmeye başlıyordum.. aylardır 4 duvar odasında kalan ben.. bağrış çağrış sesine alışık olmayan ben.. cansu sayesinde sadece sevişmeyi öğrenen, kavga gürültüyü sevmeyen ben.. cansunun ağlaması içime çok oturmuştu.. kendimi kaybetmekten korkuyordum çünkü mutfaktan bir bıçak alıp adama saplayabilirdim de.. kendimi kaybettiğimde bunları yapabilceğimin farkında olamıyordum çünkü..bu şerefsiz anneme laf söylemeye başladı.. bas git akşam akşam karışma karı-koca kavgasına dedi.. ve o an kopmuştum artık.. evden aşağı inerken veya yukarı çıkarken saydığım 8 basamaklı merdivenimizi iki adımda bitirdim.. ara boşluğa geldim.. diğer merdiveni de iki adımda zıplayarak bitirdim.. delirmiştim amk .. hem sevdiğim kadını döven hem de hayatta en fazla değer verdiğim kişi olan anneme laf söyleyen bu huur çocuğunu gibmeliydim.. indim aşağı bana bakan öküzü gördüm.. nerden geldiğini bilemedi bu mal. cansunun bizle samimi olduğunu bile bilmiyordu. daha önce beni görmemişti haliyle.. 17 yaşında olmama rağmen evde spor yaptığım için onun iri göbeklerinden çok daha ürkütücü fitt omuzlara ve kollara sahiptim.. düzgün konuş lan annemle dedim.. gözlerimin içine baktı.. cansu ortalarda yoktu amk. basın gidin akşam akşam dedi… bu bin kurusunun anasını gibme zamanı gelmişte geçiyordu.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster