-
576.
+24Ertesi gün cumartesi, tatil günü yani. Sabah sadece 2 saatliğine Murat'la şantiyeye gidecektik sonra paydos. Saat 8.30 gibi Murat gelip aldı beni şantiyeye zütürdü. Murat şirkette bizden biraz daha eski olduğundan altına araba vermişlerdi. Benim ehliyetim vardı, baba yadigarı da var ama anılar canlandığından kullanmıyorum. Neyse gittik şantiyeye. Hasan ustadan brifing aldık. Ali usta işi bırakmış bu sabah. Sebebini sordum. Başka bi inşaatta baş usta olarak devam edecekmiş. "Hayırlı olsun dedik gönderdik." dedi Hasan ustam. iyi yapmış. Zaten sevmezdim bini.
Murat katları dolaştı, ben de konteynerde (yanlış yazdıysam affedin hala öğrenemedim ne tak olduğunu. şantiyedeki küçük beyaz kulübe işte.)
oturup planları inceledim, bir kaç ekgib vardı onları topladım işte. Birer çay içip gittik Murat'la. Bir kafeye gidelim dedik. Beyler Kadıköy'de Kerem Pastanesi vardır bilenler bilir. Oraya gittik Muratla. Gitmeyen gitsin bence. Ben kazandibi Murat da sütlaç yedi. Hemen hemen şirkette tanıdık herkes Damla'yla yakınlaşmamızı fark etmişti. Telefona mesaj gelince Murat da konuyu açtı hemen, en yakın arkadaşlarım olarak.
-Ee kardeş hangi salonu düşünüyorsunuz ? dedi.
-Ne salonu lan, anlamadım ? dedim.
-Damla değil mi oğlum mesaj atan ? Bir şeyi de anla be. dedi. Nerde Damla amk hava durumundan geldi.
-Yok be kanka, o kadar ileri gidemedim. Onu görünce elim terliyo, ayaklarım birbirine dolanıyo, midem ağrıyo. Bana bi şey oluyo amk. dedim.
-Ee kardeşim aşk böyle bi şey. Güldürürken düşündürmez, bi vezir eder bi rezil eder. dedi gülerek.
Haklıydı beyler. Damla'yı görelim 3-4 gün oluyodu ve hayatımı sadece Damla kaplıyodu. Başka hiçbir şey düşünmüyodum. Yakınlarıma karşı vezirdim de gözümde rezildim be. Neyse yarı yarıya hesap ödeyip kalktık. Beni eve bıraktı. Ben de gider gitmez spor kanallarını turladım. Fener 9 puan fark yemiş hala transfer yapmıyo diye sinirlenip kapadım TV'yi. Bi çay&sigara yaparken Damla'dan mesaj geldi...
başlık yok! burası bom boş!