-
1.
+1Sessiz bir sokakta yürüyorum, tek başıma. Nerden geldim? Neden buradayım? Hatırlamıyorum. Sadece yürüyorum. Sokak boş, sağımda ve solumda kapalı dükkanlar… Köpek sesleri geliyor. Kafamı çevirip arkama bakıyorum. O de ne! Babam, arkasında üç tane köpek kovalarken bana doğru koşuyor. Daha ne olduğunu anlamadan bana yetişiyor. Ama durmuyor, koşmaya devam ederken arkasından bakakalıyorum çünkü eliyle karnını tutuyor, yaralanmış.
Köpeklerin üstüme atlamasıyla yere yıkılıyorum, ne kadar uğraşsam da kurtulamıyorum, bağıramıyorum da.
Telefonumun sesiyle uyandım. Ter içinde kalmıştım. Neyse ki rüyaymış dedim kendi kendime. Kalkıp kahvaltı masasına oturdum, sonra hâlâ tam uyanamadığımı farkettim ve kalkıp yüzümü yıkamaya gittim.
Ama, durun bir saniye. Başıma gelenleri anlatmadan önce tanıtmam gerekenler var. Öncelikle, kendimden başlamalıyım.
Ben, Çetin Ceviz. Hemen dalga geçmeyin, adım Çetin, soyadım Ceviz. 22 yaşındayım ve üniversitede okuyorum, 18 yaşımda liseden üniversiteye geçince hayatımın değişeceğini düşünmüştüm ama pek bir şey değişmedi. Sadece üç arkadaşımla öğrenci evine çıktık. Onları sonra anlatırım. Şu sıralar ise babamla yaşıyorum, malumunuz tatil döneminde eve geldim. Annem mi, ben küçükken öldü, hayal meyal hatırlıyorum, o da eski fotoğraflarındandır belki de. Babam demiştim; polis emeklisidir, gerçi şimdilerde küçük bir dükkan açtı, sarraflık yapıyor.
Az önce de dediğim gibi, yaşanılabilecek en sıradan hayatı yaşıyorum, bu sebepten ötürü anlattıklarımdan boş kalan yerleri kendiniz de doldurabilirsiniz, en azından ben sizi uyarana kadar.
Ne zaman mı uyaracağım? Sabredin, hikayemi dinledikçe kendi hayatımda figüranlık yaparken hayatımın nasıl alt üst olduğunu ve dünyanın gelecek kaderini öğreneceksiniz.
başlık yok! burası bom boş!