ekstradandik

bir kadının saçlarında hayat bulmak gibi
artık emeklemek istedikçe hayat kundak gibi
bazen korkulara yüz çevirip kanat çırpmak gibi
bazen mide bulandırıcı kısaca hayat sıçmak gibi

bitmeyecek derdim değil mi sanki benim dengim gibi
hedeflerim var oldukça takılmayacağım zengin gibi
her gün gidip geldim geri duyduklarım telkin gibi
hayallerim küçük yaşta vurulmuştu berkin gibi

ölüm zaten ölüm gibi kan revan bir gönül gibi
körüz değil mi peki ya neden konuşuyoruz görür gibi
heveslerimiz ömür gibi kısa şimdi dönün geri
bir bildiğim yoksa eğer gömün beni



çocukluğum dualarla çizilmiş bir resim gibi
çalışmaktan başka bir çaremde yoktu esir gibi
edebiyatta nesir değil matematikte kesir gibi
bölünüyorken yazmak istiyordum aziz nesin gibi

ve bir kadın meleklerden alınmış bir izin gibi
benliğimin belirtisi sanki parmak izim gibi
acısı tatlı beş yaşındayken kanayan dizim gibi
onlar aşkı bir peronda bulabilir mi bizim gibi

şarkılarım bütün hatalarıma kefil gibi
bir zindanda rehin gibiyim uyanıyorum sefil gibi
uyku gözlerimden akıyor nehir gibi zehir gibi
küfrediyorum insanlara bu lanetli şehir gibi

bu lanetli şehir benim gözlerimde masal gibi
okumuyor ve sırıtıyorum delirmiş bir yazar gibi
söndürdüğüm izmaritler kalıcı hasar gibi
gülerdik her ihtimale akla vasat sazan gibi

bazen soğukkanlı olmaktayım babam gibi
olamasam da ailemin gözündeki hiç adam gibi
bilse oğlumuz küfürlü boş şarkılar yapan biri
çok kimsede selam vermez çünkü dilim sapan gibi

tüm dünyayı yüzüme vurdular benim hatam gibi
ben sadece bir yolcuyum ve dünyamız batan gemi
içim dışım gereksiz bir savaşta hep vatan gibi
fakat birisi kurtaracak gelip bir gün atam gibi


nefretin ve intikamın ihaneti gibi
bütün yüzler asık kıyametin kehaneti gibi
çocuk cinayeti gibi anne dirayeti gibi
hayat kısa bir şarkı sanki hasta ziyareti gibi

gözaltlarımsa tanrının şikayeti gibi
mezarlıklarsa tanrının bir daveti gibi
bütün bilmeceler çözülecek ve yüzün bir gün görünecek
ve yok olacağız tanrım senin adaletin gibi