0
Bu kadar mükemmel bir evreni neden yaratmıştır sorusu hakkında konuşamam, işin o kısmı kanıtsız ve mantıksız bir şekilde sağduyunu baz alarak inancını oluşturmaya giriyor; ha ister mantık çerçevesinde oluşturursun bu inancı, ister tadını sevme nedeninle armuta taparsın. Orası beni ilgilendirmez...
Ammmmma velakin bu konuşmayı kendi inancının doğrularıyla sürdürmek gibi bir amacın varsa;
Ulan beni önemsemiş de, karadeliği bana mı oluşturuyor? Nesi nimet bunun dıbına koyim? Daha doğrusu, hep daha iyi bir ihtimal varken şu an içinde bulunduğum duruma şükredip nimet diyebilmek, en büyük nimetim sayılan düşünceme, mantığıma zaten başlı başına aykırı değil mi?
Yine rakamlardan bahsedelim dostum... Aç şöyle bir uzay belgeseli -hiçbir şey anlamasan da olur- evren dediğin yerin büyüklüğüne bak. Böyle büyük, böyle mükemmel bir sistemde senin görmen, duyman, düşünmen, mutluluğun vbvb. -insanlığa bahşettiğin tüm duygular- ne anlam ifade edebilir? Hadi diyelim etsin, insanlar arasında bile iq denilen sonsuz bir terim ile insan zihninin çapı ölçülürken, sonu olmayan bu zihin gücüne senden daha vakıf, ve sahip olduğun duyulardan daha kompleks duyulara sahip olan bir varlığın var olmadığını söyleyebilir misin?
Varsa; senden daha üstün bir varlık vardır ve evreni sahiplenme davasında senden daha haklıdır.
Yoksa; bu kadar geniş bir çarşaf ben üstündeki bir düğümde gibişeyim diye oluşturulamaz. Dolayısıyla ben o düğümde ne yaparsam yapayım, Tanrı çarşafın bütününe bakacaktır, bana değil.