+11
Bir iki muhabbetten sonra çaylar gelmişti, çayları yudumlayaraktan birbirimize bakıyoduk.Ne Sadık nede Mehmet pek bi umrumda değildi o sıra. Gerçi bizde onların pek umurlarında değildik, herkez yanındaki kızla ne kadar yakın olursam benim için o kadar kardır kafasındayı.Çaylar bitene kadar tek bir kelime dahi etmeden birbirimize baktık, ama beyler şunuda söylemek isterim ben hayatımda hiç bu kadar etkilendiğimi hatırlamıyorum. Birbirimize sadece bakmıyorduk, resmen göz göze sevişiyorduk. Onun o bakışları beni baştan aşşağıya soyuyordu resmen, fişimi çekmişti o gözler benim.Bir zaman sonra babam telefon etti bana, nerde olduğumu ne zaman geleceğimi sormak için aramıştı. işte o zaman saatin kaç olduğunun farkına vardım, saat çoktan 12 yi geçmişti, kızların hiçmi anası babası yok hiç aramadılar diye merak ederek sordum ;
- Kızlar biz burda oturuyoruz iyi hoşta, anneniz babanız merak etmiyormu hiç sizi ?
• Dilek hariç bizim için saat sıkıntısı yok, ailemiz bize güveniyo sonuçta. Dedi Sadık’ın yanındaki kız, orda anladım ki Dilek denilen kızda Mehmet’in yanında oturan kızmış. Dileğe dönerek ;
- Ee, senin annen baban merak etmiyormu seni ?
• Bizimkiler beni Aysu’larda biliyor. Diyip herbir ağızdan güldüler, o an içimden dedim vay huur evlatları analarını babalarını kandırıp gecenin bi vaktinde erkeklerle kafede oturuyolar.Ama benim için sıkıntı yoktu yani madem aileleri bu kadar geniş, Dilek hariç tabi dilek ayrı bir huur anasını babasını kandırıpta gelmiş, benim içinde hiç sıkıntı olmaz.Gel zaman git zaman biz bunlarla baya baya oturduk o gece, bizim peder zaten saat 12 ye kadar ayakta anca durabiliyor. Beni aramadıklarına görede uyumuş olmaları lazım diyerekten rahat rahat oturuyorum kafede.Bi çay iç , arada dışarı çık sigara iç falan derken saat oldu gece 1.30, sonunda Esra’nın babası aradı;