+15
Bizim gevşek Mehmet içinden 2-3 dal alıcam diye çıkarttığım dalıda kırdı içindeki dallarında yarısını kırdı. Kodumun aç gözlüsüne birşey demeden kırdığı dalı önüne atıp paketten kırık olmayan dallardan alıp dışarı Esra’yla beraber çıktım.Tam biz çıkarken Sadık’da yanındaki kızla içeri giriyodu, surat ifadesinden anlaşıldığına göre kızla epey bi iyi zaman geçirmişti. Esra’yla beraber kaldırımın üstüne oturup sigaralarımızı yaktık, nerde oturuyosun nerde okuyosun derken sigaralar bitti. Birer tane daha yakıp muhabbete devam ettik, yaklaşık 15 dakika oturup konuştuktan sonra içeri bizimkilerin yanına geçtik. Kafeden biraz bahsedeyim, diğer güzel ve pahalı kafelere nazaran biraz daha ucuz, içerde 2 elemanın gitar eşliğinde alttan alttan canlı müzik verdiği , her masada 4 tane uzunlamasına koltukların olduğu bir kafeydi. Bizimkilerin yanına geçtiğimizde Sadık dışarı çıktığı kızla yanyana, Mehmet diğeriyle yanyana oturuyordu. Bende nolur nolmaz diyerekten Esra’dan önce koltuğa oturdum ve acaba boş koltuğamı yoksa benim yanımamı oturucak diye bekledim. Esra boş koltuğa hırkasını bırakıp yanıma oturdu ve garsonu çağırarak bize iki çay getirebilirmisiniz dedi. “Ulan kızla daha yeni tanıştım şimdiden hesabı kitlemeye başladı” diye düşünürken Esra bana dönerek bu seferki çaylar benden olsun bidaki buluşmamıza sen ısmarlarsın diyerek gülümsedi.” Hay hay “ diyerekten hesabı kıza kitlemenin verdiği hafif bi mutlulukla Esra’yı başta aşşa süzmeye başladım.