/i/Saçmalamaca

Bu altincide saçmalamak serbest !
  1. 66751.
    +5
    Sonunda saat 8'e yaklaşmıştı. Ben de haliyle hazırlanıp evden çıktım. Kısa bir yürüyüş sonunda okulun önüne varmıştım. Ben geldiğimde Ecem gelmiş de beni zaten bekliyormuş.

    - Kusura bakma ya biraz geç kaldım dedim.
    - Yok fiberoptik önemli değil ben de az önce gelmiştim istersen yürüyelim ne dersin dedi ecem bana yine o derin denizi andıran gözlerinin ardından.
    - Olur yürüyelim hadi diyebildim kıza sadece.

    Okulun önünden yola koyulup yürümeye başladık. Yine sohbet muhabbet eşliğinde tatlı bir yürüyüş sonunda Alsancak civarına varmıştık. Tabi o zamanlar bilmiyordum oraları ama bilenleriniz vardır. Neyse kız bana döndü ve Çiğdem alalım mı istersen dedi? Ben yine izmir cahilliğimden o zamanlar O kim ki ikimiz olacağız sanıyordum. diye cevap verdim kıza. O an Ecem kahkahayı patlattı. Ben tabi anlamayarak kıza anlamsızca bakmaya başladım. Ben de kendi rezilliğime sırıtmaya başladım bir süre sonra.

    - Şapşal hani olur ya çitlersin tabi sen bilmezsin çiğdemi dedi.
    - Çekirdek mi yani diyebildim kıza afallamıştım resmen.
    - Evet evet çekirdek dedi hala çilli yanaklarındaki gülümsemesi silinmemiş bir haldeyken.

    Kordon hizasında gördüğümüz bir teyzeye gidip biraz çekirdek aldık. Artık onların deyimiyle çiğdem oluyor ama neyse. Çiğdemlerimizi çitlerken yürümeye başladık.

    - Ee fiberoptik dedi nasıl buldun izmiri.
    - Hoşmuş diyebildim özellikle yanında seni gezdiren biri olunca dedim kıza sırıtarak.
    - Şapşal yaa diyerek kafama vurdu hafifçene o süt beyaz elleriyle.

    Onun şapşal diyişi bile hafifçene ruhumu okşuyordu sanki. Yoksa daha tanışalı bir gün bile olmamış bir kıza gönlümü mü kaptırıyordum. izmir beni bu kadar kolay mı feth edecekti? Hangimiz daha büyüktük ha izmir?

    Bir iki saat daha kızla kordon civarında takılmaya devam ettik. Çimlerde uzanmış neredeyse kararmış havayı izliyorduk. Ellerimden birini aniden kızın saçlarına uzattım. Ecem ses çıkarmadı gökyüzünü izlemeye devam etti. Ben de o hafiften kızıla çalan dalgalı saçlarıyla oynamaya başladım. Ben küçüklükten kalma saç oynamayı çok severim panpalarım. Bir sevdadır bende bu.

    - Saçların çok güzel dedim Ecem'e.
    - Teşekkür ederim bunu çok duymamıştım dedi Ecem de bana.
    - Emin ol çok güzeller dedim sonrasında.

    Bu hafif utanmış olacak ki o çilli yanakları ağırdan ağıra kızarmaya başlamıştı. Özünde saf ve utangaç bir kızdı Ecem. Herkes için söyleyemez insan bunları...

    Hava iyice kararmasına yakın Ecem ile birlikte kalktık. Ecem'in evi zaten bizim eve giderkendi hizada kalıyormuş. ilk olarak Ecem'i evine bıraktım. Kısa bir iyi geceler faslından sonra ben de yürüyerek evin yolunu tuttum. Bugün gerçekten çok güzel geçmişti. Yeni bir hayatın başlangıcıydı. Yeni bir okul, yeni insanlar ve yeni bir arkadaş.. Belki de arkadaştan daha fazlasıydı Ecem, ondan gerçekten hoşlanıyor muydum acaba? Bu düşünceler ile eve vardım. Eve geldiğimde bizimkiler salonda oturuyorlardı. Ev ahalisine selam verdikten sonra odama geçip kendimi yatağa attım. Geçirdiğim bu günün düşünceleriyle uykuya daldım.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster