/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 251.
    +11
    BÖLÜM 9 : Hakimiyet

    - Naber Max.
    Ah bu sese bayılıyorum.
    -iyi Emily sen
    - Max , senden birşey isteyeceğim. Marketten yiyecek birşeyler alıp bizim eve getirirmisin ?
    Bu da ne dıbınakoyım. Lusifer senin uşağınmı ! demek istedi. Fakat içinden bir ses yapmasını söylüyordu.
    - Tabii ki neler alacağım ?

    Lusifer 20 dakika sonra Emily'nin evinin önüne gelmiş zili çalıyordu. Kapıyı Emily açtı. Üstünde bol bir tişört, altında açık mor iç çamaşırı vardı. Lusifer karşısında Emily'i böyle görünce birşey diyemedi öylece bakıyordu. Gözleri bacaklarına değdikçe içinde kıpırdanmalar oluyor.

    Çok güzeller. Onlara dokunmak ve parmaklarımda hissetmek istiyorum. Bütün bedenini beynime kazımak ve ezberlemek istiyorum.
    Lusifer Emily'nin sesiyle kendine gelebildi.

    - içeri gelmek istermisin Max ?

    Lusifer bu teklife hayır diyemeyeceği gibi büyük bir iştahla kabul etti ve içeriye girdi. Emily :

    - Sessiz ol üst katta arkadaşım uyuyor.
    Arkadaşı ? Bu huur çocuğu da kim ?

    Lusifer içeri doğru girdi. Havada hafif ve ekşi bira kokusu burnundan içeri doğru hücum ediyor ve Lusifer'in ağzını sulandırıyordu. Bu içki denen şeyi dün gece tatmış ve beyninin uyuşması onda tarifsiz bir zevk uyandırmıştı.
    Ortalık gece aceleyle çıkarıldığı belli olmuş kot pantolonları , tişörtler vardı. Hepsi bir köşeye atılmıştı. Demek ki Emily'nin ailesi daha gelmemişti.

    - Ailen nerede ? diye sorabildi sadece Lusifer.

    - Hala yurtdışındalar 1 haftaya döneceklerini söylediler. Yani daha kafam rahat. diyerek muhteşem gülümsemesiyle Lusifere doğru baktı.

    Çok güzel.
    Lusifer bu fani ve aciz yaratığa neden bu kadar hayran ve düşkün olduğunu hala anlamamış fakat kendini bu güzel duygunun akışına bırakmıştı.
    Tuvalete gitmek istediğini belirtti ve yukarı çıkmak istedi. Fakat bunun altında kendine itiraf etmediği merak duygusu daha baskındı.
    Kim bu şerefsiz ?
    ileriyordu. Emily'nin odasının hangisi olduğunu bilmiyordu. Fakat aklına dün gece gördüğü çatı katı gelmiş içinde oraya bakmak için karşı konulmaz bir istek uyanmıştı.
    Yavaş yavaş yukarı doğru çıkmaya başladı. Holde ve merdivenlerde atılmış çorapları gördü. Odaya yaklaştıkça yerde iç çamaşırlarına rastladı. Gitgide heyecanlanmaya başlayan Lusifer odada erkek bulunduğu takdirde kendine hakim olamayacağının farkına vardı.
    Ama neden ?
    Odanın kapısına yaklaştı. Kalbi git gide hızlanmaya , vücut ısısı artmaya başladı. Daha sık nefes alıp veriyordu artık. Kapıya elini yavaşça atıp açtı. içeride yatağın üstünde biri yatıyordu. Daha dikkatli baktı.
    dıbınakoyayım !
    Lusifer yatakta gördüğü kişinin kim olduğunu çözmeye çalıştı. Ne vardı isimlerini unutmasaydı. Sarı saçları , çilli ve tatlı suratı, muhteşem vücudu ve kavun gibi zütü olan Clara'ydı bu.
    Her şeyi unuturum fakat bu ilahi güzellikte ki kıçını asla. Lusifer gülümsedi. Ve yüzünde geçen geceki pis ve korkunç gülümsemesi belirdi. Clara.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster