Köye gittik evin önünde durdum. Hoca bana baktı ve güldü bu evde yaşandığına nasıl inandiniz diye. içeri girdigimizde eşyalar oldukça eski otursan kırılacak şekildeydi heryer toz toprakti hemen tabutun olduğu odaya doğru kostum ve yerde mumları gördüm cansu geldi ve sola doğru eşyalarım diye atladı. Döndüm gidip aldığımda posette bi iki tişört gördüm bunları ne yapacaklardi ki dedim. Hoca mumlara baktı yerde bi kaç parça kağıt vardı. Alıp inceledi ve yerde ki tahtalardan birini kaldirdiginda cansunun iç çamaşırları çıktı. Hoca onlari değil bunları kullandılar dedi.. iyice inceledi ve tuvalete koştu gideri görünce bahçeye indik bi sopa aldı ve bakmaya başladı ama aradığını bulamadı. Nerde tuvalete girdi bu bahsettiğin arkadas dedi. Düşündüm benzinligi söyledim. Hemen yola çıktık koy meydanından geçerken durdum ve kahvede ki bi kaç kişiye kim olduğunu sordum. O evde değil o mahallede bile yillardir kimsenin yaşamadığını ve önceden bile fırtına diye birinin olmadığını söylediler.. sok olmuştum ve yola devam ettim hoca tuvalete vardığında alet cantami istedi ve çekici aldı tuvaletin bir parkesini kırdı ve yarısı yanmış bir şekilde cansunun tokasini çıkardı ve saçlarını ayikladi.. iyice sasiriyor ve korkuyordum. Köye dönmeye başladık cansu hocayla arkadaydi ve orda hoca giderken cansuya bi kaç okudu mu bişey mi dedi anlamadım birde muska yaptı bi kenarda durduk bütün eşyaları yaktık kağıdı da okuyarak yaktı ve devam ettik. O ana kadar şoktan noldugunu bile soramamistim cansu da biraz normale döndü ve artık sormak aklımıza geldi. Hoca anlatmaya başladığında nasıl bi takun içine girdiğimizi anlıyorduk..