+22
-9
Geçen hafta sonu köye gitmiştim. Finallerin stresini atalım, biraz yayla havası alalım dedim. Bayramlarda bile uğramak istemediğim dayımlar var. Eşi muska, fal işleriyle çok uğraşır. O yüzden sevmem hiç. Ne hikmetse annemler giderken tembih ettiler, dayınlara uğra bal verecekler gelirken getir diye. ilk gün kapılarının önünden bile geçmedim ama sonraki gün mecburen gittim artık. Evleri kuytu, dere akan bi yerde. Gittim akşam üzeri çaldım kapıyı. Dayımın eşi açtı, buyur etti girdim eve. Dayım kovanlara bakmaya gitmiş, kadın evde yalnız. Neyse bal getirdi tadına bak diye. Evde de yiyeceksiniz nasıl olsa, bakalım beğenecek misin dedi. Ben de aldım bir iki çay kaşığı. Kadın sonra panikle küçük odaya doğru koştu. Eyvah geç kaldım deyip gitti hızlıca. Bildiğim kadarıyla orayı mini depo olarak kullanıyolardı. Her neyse aradan biraz zaman geçti, tangır tungur sesler geliyo içerden. Ulan dedim, dayı bey camdan girip yengeyi mi kütletiyo sakın. ikisi de sakat tipler, her tak beklenir. Dayanamayıp ufaktan yaklaştım odaya. Fısıl fısıl sesler geliyor ama çok karmaşık. Ürpersem de araladım kapıyı. Kadın yerde yatıyor. Gözleri tavana doğru dikilmiş, hık hık diyo ve titriyo. O an arkamda birini hissettim. Ulan dedim inşallah dayımdır da yengeden sonra sıra bana gelmiştir. 5 postaya kadar sesimi çıkarmam diyorum içimden. O ara kulağıma şöyle bi fısıltı geldi : Kaşıkladığın bala üflenen fitneden haberin var mı? Bu karı yanlış tanrıya dua etti. dedi ve ani bir sarsılmayla kendimi kapının önünde buldum...