Yemekhaneden inince gördüm ama direk gitmeye utandım yanına. Israrcı olup rahatsız etmek istemedim. 4te mesai bitiyo felan derken çantayı almak için stajyerlerin oturduğu odaya geçtim. Bi baktım tek başına soru çözüyo. Bi baktım Türkçe. iyi dedim bildiğim yerden. Türkçe mi çözüyosun diye sordum. Evet de şu paragrafı anlamadım yaa diye üfledi sinir olmuşcasına. Ne güzelde sinirleniyordu öyle. Ben bakıyım istersen dedim. Paragrafta aşk ve sevgiden bahsediyodu. Kısa sürede çözdüm. Sevgi bakidir unutma dedim. Teşekkür ederim dedi. Tam çıkacakken ya dademin numaranı alacaktım fırsat olmadı şimdi alıyım uygun mu dedim. Tabi dedi numaramı aldı şarj bitince. Bende kağıda yazıp evde kaydediyim artık dedim. Şarj bile tükendi. Ee ne demiş neşet ertaş. *özü gülmeyenin yüzü gülermi?*

Eve geldim yemek yedim geçtim yatağa herzamanki gibi. Akşam 11 oldu hala neşet ertaş dinliyorum ama keyiften. Telefonumun titremesiyle kalbimin hızlanması bir oldu. 3 yıldır titredi sıkıntısız ama niye bu sefer böyle oldu. Telefonuma heyecanla baktım ki ne göreyim. AZRA KiŞiSiNDEN MESAJ.