/i/Tespit

  1. 1.
    +3 -4


    Bilale anlatır gibi tane tane barbar türkler iyi dinleyin.
    sempatizanı olduğum sistem. fakat ne yazık ki, kapitalizme karşı işi ( ya da işimiz ) çok zor. belki malumun ilanı olacak ama irdelemeye çalışayım ; kapitalizmin geniş kitleler tarafından bilinçli ya da bilinçsiz destek görmesinin ana nedenlerinden birisi kapitalizmin insanların en temel ve her zaman emrinde olduğumuz üreme,eş seçme güdülerine hitap etmesi. bir insan neden bir arabaya,son model bir telefona, güzel bir eve, marka kıyafetlere ,pahalı bir saate sahip olmak ister ? çünkü bütün bu edinimler kişiye bir statü sağlar ve bu statü istenci de boş yere değildir. bütün bu saydığımız statü sağlayan araçlar aynı zamanda etrafımıza yaydığımız " ben çiftleşilecek uygun bireyim " sinyalidir. doğanın her anında ve zamanında geçerli olan yasa yani en uygun eş seçiliminde, rekabette bir adım öne çıkma kuralının günümüzdeki versiyonudur. onbinyıl yıl öncesinin avcı-toplayıcı toplumunda çiftleşme ve eş bulma rekabetinde en uygun birey, örneğin en iyi balık tutan,en iyi ağaca tırmanan gibi özelliklere sahip olan erkek birey en uygun dişiyi döllemede bir adım öne geçerdi. fakat günümüz toplumunda bu tür özellikler pek işe yaramamakta, başka özellikler geçerli olmaktadır. fakat temel dürtü hiçbir zaman değişmemektedir. bazen günlük hayatta kurduğumuz bir cümle vardır " adam asgari ücret alıyor ama kullandığı telefon maaşının 3 katı " gibi. bu kişi aptal ve cahil olduğu için sahip olmuyor o telefona, ( borçlanma ve maddi sıkıntı pahasına ) en temel güdüsünü gerçekleştiriyor, çünkü o telefon statü sağlıyor,bu statü de eş bulma rekabetinde onu bir adım öne çıkartıyor seçeneklerini çoğaltıyor. en azından " diğerlerinden "geri kalmıyor. ya da daha büyük, daha konforlu, daha heybetli bir jip sahibi olmak gibi. bu örnekleri her toplumsal sınıfa binlerce şeyde uyarlayabiliriz.

    bunun yanında günümüzde zaten her türlü medya aygıtı her gün saat her dakika baktığımız ve gördüğümüz her şeyde bu üreme için "statü" sağlayan şeyleri arzu nesnesi haline getirip propagandasını yapmakta, insanların bu nesnelere sahip olmalarını kamçılamaktadır. çünkü bu reklamı yapılan şeylere sahip değilseniz yarışta bir adım geridesiniz, sıfırsınız,hiçbir şansınız yok mesajı verilmektedir. en temel güdüleri kamçılanan insanlar da her ne olursa olsun kendilerini "flört danslarında" öne çıkartan bu arzu nesnelerine sahip olurlar. kısacası kapitalizm en temel güdümüz olan "üreme, öne geçme, diğerlerini geride bırakma" güdüsünü tetiklediği için bir adım önde.
    ( aynı zamanda tembellik zaafımıza da hitap etmekte. çünkü yüzbinlerce yıl boyunca karnımızı doyurmak ve hayatta kalmak için aşırı stres ve baskı altındaydık. ama bu çok ayrı ve geniş bir konu. )

    bu arada gerek türkiye'de gerek küresel ölçekte komünizmin neden çok geniş kitlelere yayılamadığının ana sebeplerinden birinin de egemen sınıfın komünizm hakkındaki devasa dezenformasyonunun olduğu gerçeğini gözardı etmiyorum. toplumların gerek kemikleşmiş dini inançlarını da kullanarak, saçma sapan ( komünistler karılarını kıskanmaz gibi ) bir çok yanlış algı yaratılarak, komünizmi vatan hainliği ile eş tutarak vs. ellerindeki devasa finansal gücü ve bir takım aygıtları kullanarak bu sistemin anlaşılmasının ve pratik edilmesinin önüne ket vurmuşlardır. çeşitli zorunluluklar dolayısı ile bu konuları derinlemesine düşünme ve irdeleme imkanına sahip olmayan geniş kitleler bu şartlanmalardan ötürü komünizme kötü bir ön yargı ya da kayıtsızlık içerisinde bakmaktadırlar. bu büyük bir etken kabul ediyorum. fakat yine de bir yerden sonra bu açıklama da yeterli değil. neden kapitalizm bunca tahrifatına rağmen kitleler için hala revaçta ? yani komünizme burun kıvıran kitleleri lümpen, cahil olarak yaftalamak kimilerinin yaptığı bir açıklama. buna elbetteki katılamayız. sınıfsal menfaatlerini bu konumdan elde eden küçük bir kitlenin düşmanlığı haricinde, bazı insanlar "sosyalizm, komünizm" dendiğinde konuyu zannettiğinizden daha iyi daha kavrıyorlar ve iyi bir sistem olabileceğinin farkındalar . fakat kitlelerin buna olan dirençlerinin/reddiyelerinin ardında temel güdülenme olan üreme yarışında bir adım öne geçme, komünizm gibi herkesin eşit olduğu, "onlara göre" rekabetin olmadığı, diğerlerini aşma fırsatının yaratılmadığı karınca düzenini, yani " sıkıcı bir cennet "i belli belirsiz tahayyül ediyorlar. yani "uç yırtıcı" olan tabiatımıza aykırı bir durum gibi. ( gibi diyorum aslında neden olmadığını aşağıda açıklamaya çalışacağım.) hatta belirttiğim gibi sadece sıradan insan değil sınıfsal menfaatleri baltalandığı için herhangi bir paylaşımcı ideolojiye düşman olan kapitalist sınıfta bu bakış açısına tabi tutulmalı. yani kapitalist saf kötü mü ?

    bütün bunlardan kimilerinin iddia ettiği gibi kapitalizmin "insan doğasına " en yakın sistem olduğu ve dolayısı ile değişebileceği ama aşılamayacağı ve başka üretim ilişkilerinin insan doğasına aykırı olduğu için uygulanamayacağı gibi bir şeyi iddia etmiyorum tabii ki. aşağıda açıklamaya çalışayım.

    doğada en temel güdümüz hayatta kalma ve üreme güdüsüdür. bunun ise doğada 2 temel yöntemi vardır ;

    1 - avcı, yırtıcı, uç yırtıcı şeklinde tek başına avlanarak, çeşitli kaynakları kendine ayırarak ya da yaşam alanından diğer rakipleri kovarak, kendine ve yavrularına bir yaşam sağlayarak hayatta kalma. ( buna kapitalizm diyelim )

    2 - yardımlaşarak, kolektif bir çalışma sayesinde herkesin birbirinin menfaatini kolladığı bir sistem, diğerkam bir yaklaşım. yaşamak için yaşat. toplumun iyiliğine olan benimde iyiliğime olandır. ( buna da komünizm diyelim )

    çok kabaca da olsa doğadaki bütün canlıların bu iki hayatta kalma ve soyunu devam ettirme yöntemine sahip olduğunu görürüz. bana göre iki büyük karşıt ideoloji kapitalizm ve komünizm doğanın bire bir hayatımıza yansımasıdır. alfa ( kapitalizm ) beta ( komünizm ).ataerkil ve anaerkil. eros'a karşı thanatos. yukarıda belirttiğim gibi sadece uç yırtıcılardan oluşmuyoruz, içimizde diğeri olan yardımlaşarak, paylaşarak hayatta kalma güdümüz de mevcut. yani insanlara "yırtıcı"olmalarını öğütleyen, bencil ve karanlık tarafımıza ( bazılarının iddia ettiğinin aksine dark side'ımız kesinlikle var ) hitap eden ve çeşitli yollarla bunu öne çıkarmayı başaran kapitalizme karşı, böyle olmak gerekmediğini, doğamızda bulunan ilkel uç yırtıcılardan ibaret olmadığımızı, iyiyi ve kötüyü ayırabilme yeteneği olan, soyut düşünebilen bir canlı olduğumuzu ve bizi diğer canlılardan ayıran bu farklılığımızın insanlık onuru olduğunu, kaynakların ve hayatın adil paylaşımının doğanın ve türümüzün devamı için elzem olduğunu ve bununda hali hazırda en iyi sistematiğinin "komünizm" olduğunu anlatılmalıdır. yukarıda bahsettiğim karanlık, yıkıcı tarafımızın ( thanatos ) birbirimize, doğaya, diğer canlılara karşı değilde, başka daha zararsız bir şekilde topraklanması ( yada eğitilmesi ) gerekmekte. - bunun nasıl olacağı ile ilgili bir fikrimde şimdilik yok açıkçası.- yüksek kültür, bilinçlilik olabilir belki emin değilim.

    hiçbir zaman - gün gelecek insanlar eşit ve özgür bir şekilde, sınıfların,açlığın ve savaşların olmadığı, elele yeşil çimenlerde, bulutların üzerinde ciksek oynayacağı - bir gelecek hayaline kapılmadım kişisel olarak. gerçekçi olmak zorundayız. cenneti bu dünyada yaratmayı kabul edip, hem kendin hemde varolan her birey, her canlı için bunu hayal etmek çok soylu bir davranış aslında. bu konuda umutsuzluk belki kötü birşey ama ne yazık ki "thanatos"umuz bir şekilde galip gelmekte her zaman. insanlık bunun farkına varamazsa gezegenimiz ve türümüz için fazla bir şans kalmıyor ne yazık ki . ( ki bu duruma doğru insanlık olarak freni boşalmış bir kamyon gibi gidiyoruz. )

    biraz incin ve karman çorman oldu ama son olarak şunu söylemeliyim ki ;

    kişisel olarak komünizm sempatizanı olmam ideolojik bir körlük değil, saplantı, polyannavari bir hayalperest olmamda değil. insanın bireysel olarak kendini gerçekleştirebileceği en uygun sistem olduğunu düşündüğüm için. "sahip olmak" değilde gerçekten " olma"nın tadına varabileceği bir durum olduğu için bu düşüncenin sempatizanıyım. ki -eğer olursa - yeri gelince onu da aşacağımız zaman gelir belki de kimbilir.




    ···
   tümünü göster