+10
Kafaya koymuştum, o köye gidecektim. Ancak gitmek için bir araba lazımdı. Eski bir arkadaşım olan Mert geldi aklıma. Uzun süredir konuşmuyorduk, belki beni tersleyecekti ama denemeye değerdi. Mert'i aradığımda, arabayı gündüz veremeyeceğini, ancak gece 23:00'den sonra verebileceğini söyledi. Gitmek istiyordum ama o saatte gitmek çok tehlikeli olurdu.
Ailemden bir kaç günlüğüne arkadaşlarımdan birinde kalacağıma dair izin almıştım. Böyle şeylere pek izin vermezlerdi genelde, ama sanki her şey o köye gitmem için bana yol açıyordu. Akşam yemeğini yedikten sonra bir müddet oturup köyde ne yapacağımı düşündüm. Yanıma biraz para ile kıyafet aldım. Her ihtimale karşı. Ben bunları yaparken saat çoktan 22:00 olmuştu bile. Bu saatte uyku tutmazdı ama bir an evvel yarının olmasını istiyordum. Uyurken rüyamda kendi odamdaydım. Ancak bir tuhaflık vardı. Evimizin etrafında başka hiç bir ev yoktu. Sanki bir ıssızlığın ortasına düşmüştük. Beni sürekli takip eden varlık ise deli gibi kahkaha atıyor, bahçemizdeki çok sevdiğim köpeğimin ölü bedeninin içini boşaltmış, iç organlarını duvara asıyordu. Bu esnada kan ter içine uyandım. ilk defa böyle bir rüya görüyordum. Hemen köpeğe bakmak için pencereye koştum, oradaydı. Uyuyordu. Derin bir oh çektikten sonra yatağıma yöneldim anca 'şey'e bakmam ile beynimden vurulmuşa dönmem bir oldu. Ellerinde kan vardı. Duvarlarımda da kan vardı.
Artık bu kadarı fazlaydı. Yarını bekleyemezdim. Zaten o saatten sonra da tekrar uyuyamazdım. Hemen Mert'i aradım, arabasını istedim. Saat 00:35 civarıydı. Mert beni arabayla aldıktan sonra onu kendi evine bıraktık. Benimle gelmesini istedim ama 'işlerim var' demişti. Çökene köyüne gitmek için yola koyuldum.Yol sırasında beni takip eden varlık şekil değiştiriyordu. Yolda giderken sürekli yolun kenarındaki otların arasında beni izleyen hayvanlar görüyordum.