+3
-4
Bu çocuk bendim. Hem de ta kendisi idim.
Kendime gelmeye başladığımda RA ismimi sesleniyordu. Kulağıma eğilip ‘’Kendine gel, seni almalarına izin verme.’’ diye fısıldadı. Başımıza bir sürü kişi toplanmıştı. Şoka girmiştim. Herkes şaşkınlık içindeydi ve ne olduğunu onlar da anlamamıştı. Tamamen kendime geldiğimde kalabalık dağılmaya başladı. Aralardan ‘’Ay deli mi ne?!’’ sesleri yükseliyordu.
RA derin bir iç çekti. ‘’Vicdanını kullanmaya çalışarak seni ele geçirmeye çalışıyorlar.’’ dedi. ‘’O bendim.’’ diyebildim sadece. Beni yerden kaldırdı. Onlara kanmamam gerektiğini öğütledi. Bedenimden çok ruhum ağrıyordu. Yere bakarak, ağır ağır başımı salladım. Lokantaya girdik, hesabı ödedik ve oradan ayrıldık.
Göz yaşlarımı dindiremediğimden dolayı kafamı paltomun içine gömmüştüm, kafam yere eğik yolda ilerliyordum. Hava tamamen kararmıştı ve saat 5’i geçiyordu. Bu olaylardan sonra karanlıktan iyice nefret etmeye başlamıştım. Üstelik gece de yakındı.
Yolun sonunda başka bir kafeye vardık. RA ortalara bir yere oturmayı önerdi, mantıklıydı da. Kahve içerken, kızının ölüm nedenini sormaya niyetlendim ama hemen sustum. Çok gereksiz olacaktı, adamın yarasını deşecektim. Kafamı masaya koyduğumda uykuya dalmışım.
Beyler bu muallak yazmıyor, sonunu ben getiricem galiba.