-
576.
+4degildi. ve ben tekrardan delirme raddesine gelmistim. biraz sonra mansur hoca bize neler olup bittigini sordu ve ben de anlattım. mansur hocanın da soruları sagolsun saat 9a geliyordu artık ve benim aklımda neden ailemin beni aramaya baslamadıgı sorusu vardı. sonradan kansunun babasının bizimkilere remzi hocalarda olacagımızı soyledigini ogrenecektim. arabaya binip bizim eve dogru yola cıktık...Tümünü Göster
bizim mahallenin girisine geldigimizde aklıma bir soru takıldı "muhtemelen kansuya yapılan buyu daha etkiliydi neden ilk once bizim eve gidiyorduk?" sorumu kendime sakladım. içinde bulundugum taktan durum goz onune alınınca bencillik edip ilk once kendi kurtulusumu dusunmemi kansunun anlayısla karsılayacagını dusunuyordum. eve bir iki dakkalık mesafe kala:
m gencler soylediklerinizin anlattıklarınızın hepsini dusundum ama bence sancara yapılan buyu daha beter bir buyu
r neden oyle dusundunuz ki hocam (ben de kansı da saskındık)
m bi yeri fethetmek istediginiz zaman dusmanınızın dikkatini fethedeceginiz yerden uzaklastırmak icin ilk once cevre kalelere buyuk kuvvetler gonderirsin. dusmanın yapacagını anlamazsa etrafının kusatılacagından korkup guclerini bu yone gonderir ve bana gitmek istedigim yer icin yol zafiyet bırakmıs olur. (tam anlatamamıs olabilirim sanırım sag gosterip sol vurmayı anlattı) ve sokagın girisine elli atmıs metre kala (saga donunce bizim sokaktı) mansur hoca kendısınden beklenmeyen bırsey yaptı ve arabanın el frenını cektı...
m evladım sız nası ıslere bulasmıssınız boyl, buranın halı ne?
r noldu hocam hayırdır (kansu da ben de mal mal birbirimize bakıyorduk)
m evladım birine sufliler musallat olsa tas catlasın iki bin tanesi gelir o da gelebilecek en fazlasıdır. ben bu zamana kadar daha fazlasını hic gormemistim.
s peki simdi hocam ne oldu
m arabadan burada inmeyecegimize gore sizin ev sokagın ic taraflarında degil mi (kafa salladım) su anda bile sokagın girisinde en az bin tane var sizin eve kadar veya sokagın sonuna kadar kac bin tane var tahmin ediyorum sadece...
bu olaylar basladıgından beri pek bi iyi haber alamıyordum zaten ama normal bir musallatta bi iki bin tane olurken bende onbinlercesinin olması ayrı bir durumdu: ego mu kasayım uzuleyim mi bilemedim..
yavas yavas ur arabayı dedi mansur hoca sadece ve o da birseyler okumaya basladı ama bu sefer ortam benim bildigim gordugum hic bir ortama benzemiyordu: deyim yerindeyse cin cagırırken ki o kasvetli dehsetli urpertici bogucu ortamın tam tersiydi. huzur ve guven mansur hoca okudukca elle tutulur sekile geliyordu sanki kendimi o kadar hafiflemis o kadar mutlu hissediyordum ki haftalarca aylarca boyle bir ortamda kalsam bitsin istemezdim.
başlık yok! burası bom boş!