Sizimi kırıcam lan. 4-5 part daha yazıp yarın gene devam ederiz.

indim aşşağıya. içimden de geçiriyorum, ne oluyor dıbına koyayım diye. Onu görmemle hasgibtir çekmem bir oldu. Çocuk tırmığın üzerine düşmüş. O gece hayattan nefret ettiğim gecedir. Herkes toplanmış çocuğun başına. Annesi, babası... Perişan durumdalar. Aysun da bir yere çökmüş, hüngür hüngür ağlıyordu. 5dk geçmeden ambulans gelip, zütürdü ama çocuk sizlere ömür... Sonradan öğrendim; hani çocukken oynardık, simit diye bir oyun vardı. Çocuk simitçiden kaçarken bi hamle yapıyo, önüne bakmadan koşmaya devam edip, ayağı takılıyor ve tırmığın tam sivri ucuna düşüyor. Sağolsun ordaki çocuklar da olmasa olayı tam olarak bilen yok. Tuttum aysunun kolundan. Kaldırdım ayağa, bu sefer bana sarılarak ağlamaya başladı. Ne hikmetse arkasından bende ağlamaya başladım. Şaka gibiydi resmen... Bak duygulandım gene.. Çıktık beraber benim kata. Jack amcadan ikram ettim. Gece 3'e kadar içimşizdir. Unutmuyorum, 6 paket sigara bitirdik. Havadan sudan konuşurken birbirimizi iyicene tanıdık. En son uykusu geldi. Bende o sırada kendime kahve yapmaya gitmiştim. Rektörlükten istenilen yazılımlar vardı. Bitirmem gerekiyordu ama hiçte yapasım yoktu. Bi baktım oturduğu yere sızmış kalmış. Gözleri ağlamaktan kıp kızarmış. Kucakladığım gibi attım yatağa. Gecelik olarak kendi kıyafetlerimi verdim ama bayaa bol gelmişti. Gülünç bir durumu vardı güzelliğin. Farklı duygulara kapılmıştım. Sevgilimden yeni ayrılmış olabilirdim ama yenisini bulmak için biraz zamana ihtiyacım vardı. Olayın soğukluğunu atmak için, sıcak bir duşa girdim.

Beyler anlatış tarzım, yarına sağ çıkarsak böyle olacak. Hikayenin trendden düştüğüne de çok sevindim. Silik felan yemezsek, malum durumu biliyorsunuz. Hikayemi uzun ve akıcı bir şekilde anlatmak isterim. Olayları kafamda toparlamak, bayaa zamanımı alıyor. Partlar geç geldiği için kusuruma bakmayın. Hayırlı geceler...