+73
-1
- Sekizinci Gece Yaşananlar (Füsun Hanım anlatıyor... )
Son 2 gece gördüğüm kabuslardan sonra geceyi o evde geçirmek istemiyordum... Havanın kararması ile beraber köy meydanına indim.
Yalnız başıma ilk kez iniyordum... Köylü kadınlar pencereye çıkıp bana bakıyordu...
Başımın açık olmasından dolayı mıdır bilmiyorum ama sanki beni farklı buluyorlar gibiydi.
Köyde yaşlı bir bakkal kadın vardı.
Konuşabilecek bir tek onu buldum... Yanına gittim.
"Ah güzel kızım... Sen öğretmen beyin hanımısın değil mi ?" dedim.
"Evet , nerden bildiniz" dedim gülerek.
Günler sonra birisiyle konuşmak iyi gelmişti...
Uzun uzun konuşmuştuk , zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştık...
O sırada genç bir delikanlı geldi içeri... Tanıyordum sanki onu bir yerden ve nihayet çıkarmıştım.
Bu o gün gece kapıyı çalıp vazo bırakan çocuktu...
içeriye girip
"Allah rızası için yumurta ver teyze" dedi...
Bakkal kadın
"Defol bu dükkkandan , uğursuz mendebur" diye bağırdı...
Neden öyle yaptığını sormuştum.
Bu çocuğun köyün felaket tellalı olduğunu , kendi kendine konuşup insanları korkuttuğunu söyledi...
Şaşırmıştım... Adı ne bu çocuğun diye sordum.
Herkese başka isim söyler o dedi...
Anladım dedim... Daha fazla detay almadım...
"Saat de pek geç olmuş ya kızım , hadi ben artık evime geçerim... " dedim...
"Ben de bu gece sizle kalabilir miyim... Eşim istanbul'da yalnız kalmak istemiyorum" dedim...
Gel tabi gel dedi...
ilk kez rahat bir uyku çekmiştim... Sabah olur olmaz da konağa döndüm.
Evin kapısı , pencereleri açıktı... içeriden sesler geliyordu.