+32
-1
Abim omuzlarından aşağıya indirdi beni. Ardından kalabalığın içinden en öne doğru yürümeye başladı. Babam zaten önlerde duruyordu elinde meşale olduğu için yalnız kalmaktan kortuğum için bende abimin peşinden ileriye doğru atıldım. sakallı adam cebinden çıkardığı tozları yere koyduğu tepsinin etrafına döküyor ve birşeyler okuyordu. Çevresindeki köy halkı merakla ona bakıyor ve ne olacağını seyrediyordu. Kalabalığın içinden boyumda küçük olduğu için bayağı bir öne çıkmıştım. Adam tozlarla birkaç şekil yaptı. Ardından şekiller kendi kendine bozulup başka bir şekil haline geldi. Ben bunu sevmiştim abim tarlada babamla çalışıyordu ben evde hep tek kalıyordum bu tozlar benim olsa hiç canım sıkılmazdı diye düşünürken tozlar şekil almayı bıraktı. Bu sırada sakallı adam kafasını kaldırdı ve kalabalığa baktı. Sonra beni gördü ve yanına çağırdı kalın ve buğulu bir sesi vardı. Babamın yanına kaçtım hemen babam sakallı adamla birşeyler konuştu önce babam kabul etmedi fakat köylülerin baskısı sonucu bana sakallı adamın yanına gitmemi söyledi. Adam saçımı okşadı fakat ben korkuyordum. Bakır tepsinin içine birşeyler döktü ve ardından birkaç ot attı bunları eliyle karıştırdı ve pekmez kıvdıbına getirdi. Benden elimi getirmemi istedi . Baş parmağımı tepsinin içine soktu ve bir süre sonra çıkardı. Bütün köy halkı bize bakıyordu. Baş parmağımın üzeri yapış yapış olmuştu. Tırnağına bak dedi. Baktım ne görüyorsun dedi bana . Hiçbirşey görmüyorum dedim. Kalabalığa döndü ve sessiz olmalarını söyledi. Şimdi çııt çıkmıyordu gecenin bir yarısında. Daha dikkatli bak ne görüyorsun dedi. Yine birşey görmediğimi söyledim. Yanımdan kalktı ve babamın yanına gitti bluğ çağına girip girmediğimi sormuştu babama. Babamda girmediğimi söylemişti. Bu konuşulanları o zaman anlamasamda sonradan idrak etmiştim. bak evladım dikkatli bak dedi. Ardından birşeyler mırıldanıp parmağıma üfledi daha sessiz olun dedi köylülere. Nefes alış veriş sesimden başka ses çıkmıyordu. Baş parmağımdaki pekmez kıvamındaki yapışkan şey şekil almaya başladı. Ama hava karanlık olduğu için göremiyordum. Meşaleyi yaklaştırın dedim. Bir hareketlenme oldu kalabalıkta meşale yaklaşmıştı. Bir dağ görüyorum dedim. Sakallı adam başka diye sordu başka ne görüyorsun dedi bana . Dağın yüksek bir yerinde bir kale var dedim. Başka dedi. Başka birşey görmüyordum. Tamam dedi köylülere döndü ve dağa gitmemiz lazım dedi. Dağ yoluna girdik ve yürürken ben kendimle gururlanıyordum abimde cebinden çıkardığı mendille parmağımı siliyordu. Dağ yolunda epey bir gittilten sonra yön değiştirdik artık yukarıya doğru yürümeye başlıyorduk.
Tümünü Göster