/i/İnanç

İnanç
  1. 26.
    0
    Enes Doku'nun kötülük probleminde zaten bilmediğim bir şeyden bahsetmiyormuş. Teodiseden ve mutlak adaletten bahsederken din özeline girmediler ama benim bunlara itirazım bu noktalarda zaten. eğer ahiretin asıl amacı iyiliği ve kötülüğü ayırmak üzere olsaydı makul olabilirdi, fakat dinlerin temelinde önce o dini benimsemek var, ayrım buradan başlıyor. yani mesela daha kötü bir müslüman ile daha iyi bir ateistin arasında, kötü ateistin iyi müslümandan çok ceza çekecek. bu mutlak adaletle çelişir. şimdi sen diyeceksin ki:

    a. "cehennemde kimin daha çok kalacağını bilmiyoruz ve ebedi cehennem yok" aslında biliyoruz ve ebedi cehennem çok açık bir biçimde var kuran ayetlerinde. allahâ karşı gelenler cehennemde ebedi olarak kalacak. (tevbe 17,63; naziat 37; secde 20, nisa 14) ateistler için iyilik veya kötülük ayrımı yok. ateist oldukları için cehennemde sonsuza kadar yanacaklar. bu da mutlak adalet ile çelişir. sanıyorum mutlak adaletin içine ölçülülük de girer, fakat allah'ın ölçülü olmadığı da görülüyor. (ibrahim 16-17; kehf 29; mukammet 15) ve en önemlisi ebedi cehennem var.

    b. "ateistlerin/antiteistlerin sorunu yaratılış amaçlarına karşı gelmeleri, o yüzden sonsuza kadar işkence görmeleri adil." şimdi bu mantık zayıf, dine karşı makul şüpheler uyandırabilecek birçok sorun var çünkü ortada. bunu doğru kabul etsek bile bu açıklama yine yukarıdaki mutlak adalet/ölçülülük/kötülük sorunlarından muzdarip. bunun da ötesinde bu mantığın tam olarak uygulanabilmesi için islam'ın kesin olarak kanıtlanmış olması lazım ki döngüsel bir mantık olmasın. "ateistlerin sonsuza kadar yanması adil çünkü allah'a karşı çıkıyorlar." ama bunu diyebilmen için öncelikle islam'ın gerçek din olduğu ve allah'ın belirli sorumluluklar yarattığının kanıtlaman gerek. fakat bu konuda da birçok problem var, yukarıda linkini attığım şeyler, felsefi sorunlar vb.

    objektif/realist ahlaka inanan bir apateist olarak dinlerin tanrılarının kendisinin kötü ve adaletsiz olduğunu iddia ediyorum, buna delil olarak sürülebilecek kuran ayetlerinden bazılarını paylaştım. bunların dışında hem incil'de hem de tevrat'ta benzer şeyler bulunabilir. fine tuning geçerli bile olabilir -ki ona karşı epey eleştiri de var- fakat bu ibrahimi dinleri kanıtlamaz. o yüzden b'deki açıklama da geçerli değil.
    ···
    1. 1.
      0
      1. Dinlerin temelinde o dini benimsemek var demişsin bu yanlış islam bazında konuşursam diğer dinlerdeki insanların da cennete girebileceği çok açık kuranda.

      2. Cehennemde ebedi kalmak ile ebedi cehennem çok farklı iki kavramlar. ikisinin aynı olarak görülmesini de anlıyorum. Arapçada Abada kelimesi ebedi demektir. Bunun Kurandaki kullanımına baktığımızda onun eşleriyle asla evlenemezsiniz gibi ebediyet bildirir. Ama dünya hayatın boyunca evlenebilirsiniz zaten mantık olarak. Kuranda bu kelime belli bir periyodu belirtmek içinde kullanılmış hayatının sonuna kadar gibi.
      3. islamın yada herhangi bir inancın tam olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Çünkü yüzde yüz kanıtlanabilir bir yanı olsaydı buna inanç dememiz komik olurdu. Yer çekimine inanmaktan çok öte. Yani anca bize gösterilen bir kaç ipucu demirin indirilmesi vs. gibi olaylar bize bırakılan bir ipucudur bu yönde anlatabiliyor muyum ? Mesela şu yazıda http://michaelgibkofield....0/insan-din-ve-kuran.html neden müslüman olduğunu belirtmiş fakat bunun inandığı yeterlilikler bunları yüzde yüz bir kanıt yapmaz. Kanıt yapabilir ama bu kanıt yüzde yüz değildir. Buna bu yüzden inanç diyoruz.

      Bu arada objektif/realist bir ahlak konusunda da çok ciddi sorunlar var biliyorsun ki

      edit : Kötülük problemini burada saatlerce konuşabiliriz. Çeşitli görüşlerdeki argümanları birbirimize savurabiliriz. Sonuçta bu yüzyıllardır tartışılan bir konu ve hala nihayete ermiş değil açıkcası. Bunun üzerine çok fazlaca tartışma var. Bizde bugün burada bu tartışmayı sonlandıramayız bence bu bir problemden ziyade bir seçim haline dönüşüyor bu yüzden.
      ···
    2. 2.
      0
      1. konusunda katılmıyorum, bunu farklı da yorumlayabiliriz. mesela bazı ayetlerde allah'a ve peygambere isyan etmek geçiyor, hristiyanlar ve yahudiler yahut diğer dindekiler peygambere isyan etme/inanmama kısmını gerçekleştiriyor. çok tanrılı dinlerde de şirk koşma var. gibi.

      2. bu konu da diğer ayetler gibi sürekli olarak "aslında o anlama gelmiyor" savunması var. halbuki anlamlar çok açık. mesela secde 20'de kafirlerin cehennemden her çıkmak istediklerinde geri çevrilecekleri söyleniyor. tevbe 63'de "cehennemde ebediyen kalmak" geçiyor, fakat arapçası "abada" değil "hâliden" şeklinde. nisa 14'te de böyle. tevbe 17'de halidun olarak geçiyor. kuran'a kutsal gözle bakmadığın zaman nedeni çok açık, düşmanların/rakiplerin sonsuza kadar ceza çekeceğini söyleyerek dinden çıkmaktan alıkoymaya çalışma. ayrıca ebedi ceza olmasa bile ölçülülük ve adalet burada yine ortada yok.

      3. ben de bu yüzden bir sorumluluk yüklenemez diyorum. kesin kanıt yoksa insanları ona inanmadığı için cehennem gibi çok ağır bir ceza veremezsin.

      objektif ahlak subjektif ya da nihilist ahlaktan daha sorunlu değil. son baktığımda akademik felsefecilerin %57'si ahlaki gerçekçiydi, %27 anti-ahlaki gerçekçi. bunun yanında benim takip ettiğim metaetik felsefe de ahlaki yargıların sezgisel olarak bulunabileceğini söyler. ahlak için dini/tanrıyı temel alamayız. tanrı olsa ve kitabında şunları söylese, bunların ahlaki olduğunu savunur muydun savunmaz mıydın:

      1. bebeklere tecavüz edebilirsiniz.
      2. masum bir insanı canlı canlı yakabilirsiniz.
      3. bir ırkı, etnik ya da inanç grubunu sadece bu özellikleri nedeniyle soykırıma uğratabilirsiniz.
      4. insanları köleleştirebilirsiniz.
      5. birine tecavüz ederken videosunu çekebilir, şantajla tehdit ederek o kişiyi insanlara para karşılığında ciks için satabilirsiniz.

      bir kutsal kitap bunları söyleseydi, bunların ahlaki olduğunu söyleyebilir miydin? ya da yüz bin kişiye sorsak kaç kişi bunların ahlaki olarak olumlanabilir olduğunu ya da ahlaki açıdan bir şey ifade etmediğini söyler sence?

      bir şeyin ahlaki olup olmadığını belirlemek ayrı bir şey, ama ortada kendiliğinden apaçık ahlak yargıları var. mikro-ahlak yargıları de adına ya da istediğini de. yukarıdaki gibi şeyleri emreden bir tanrının ahlaksız olduğunu savunurum. kaldı ki dinleri kendi ahlak anlayışına göre değerlendirsek bile açmazda kalıyorlar. şu örneği düşün:

      1.allah lut kavmini soykırıyor.
      2. allah mutlak iyidir
      3. o zaman eşcinselleri öldürmek kötü değildir.

      burada şunu soralım:
      eşcinselleri öldürmek sence iyi bir şey mi? eğer kötüyse allah da kötü olmuyor mu? yok eğer ahlaki bir sıkıntı yoksa iran gibi devletlerin yaptıklarını onaylıyor musun? hatta devam edelim. nuh havminin helakı da benzer şekilde kafirlikten kaynaklanıyor. o zaman:
      1. tanrı mutlak iyidir.
      2. tanrı kafirleri öldürmüştür
      3. tanrı öldürmek ahlaki olarak iyidir.

      bunu kabul ediyor musun? eğer ediyorsan işid'in ve şeriat devletlerinin kusurları olsa da temelde ahlaksızca bir şey yapmadıklarını kabul ediyor musun? eğer kabul etmiyorsan allah kötü değil mi?

      sence eşcinsel ve kafirleri öldürmeyi ya da bebeklere tecavüz edilebilmesini, soykırımı, fuhuşa zorlamayı ahlaksızlık olarak nitelendiremeyeceğimiz bir durum var mı?
      Tümünü Göster
      ···
   tümünü göster