Yavaştan yanlarına doğru gittim yabancı bır dılde konusuyorlardı .Okuldan öğrendiğim 3 5 cümle yardımıyla almanca olduguna kanaat getırdım. Türk olmadıklarına hafıften sevınmıstım. Ama nasıl anlasacaktım sımdı de bu sıkıntı ortaya çıkmıştı. illa ingilizce bilirler dedim bende de vardı az bısey geçemesek te pet sınavından 66 almış adamız.Bi pratik yapayım dıye söyleyecegım cümleyi içimden tekrar ettim çakmagınız varmı diyecektim ama nasıl diyecektim. Have you got çakmak have you got çakmak aklıma çakmagın ıngilizcesı bı turlu gelmedı hala da gelmez. Buluruz bı yolunu dedım başladım konuşmaya:
(kızlar :k Ben :B)
B:hey sorry have you got firemaker? (bu arada elimle garip işaretler yapıyorum )
ilk başta güldüler sonra ciddi olduğumu anlayınca daha da güldüler
K:no we dont have firemaker (hala gülüyolar)

kendımı cok kotu hıssedıyodum.Bi yabancılar taşak geçmemişti diye düşünürken ortadakı kız garip bir aksanla merhaba dedi.Bi an şok oldum merhaba diyip karşılık verdim. Kız türkçe konuşunca baya sevindim. Gülerek ben aslı dedi.
(Aslı:a Ben:B)
B:ben de sherlok memnum oldum
A:bende (aksanı garipti ama çok tatlı konuşuyodu )
B:Nereden geliyosunuz derken arkadaşlarını gösterdim
A:Almanya dedi.
Kendisi türkmüş ama arkadaşları almanmış. Onları o ikna etmiş Türkiyeye gelmeye.Biz konuşurken arkadaşları garip garip bakıyordu. Benı onlarla tanıştırdı bi tanesinin adı karola dıgerınınkıde roseline mi neydi.1 haftalıgına gelmısler. Aslının bi kaç akrabası da Türkiyedeymıs hafta sonunda akrabasının yanına gideceklermiş.
Cogunlukla aslıyla konusuyodum. kızlar hiç bişey anlamadan bakıyorlardı. karola aslıya almanca bısıler dedi. Aslı bana dönüp sahıle gidelimmi diye sordu ama acayip tatlı aksanı vardı saatlerce dinleyebilirdim. Saat gectı ıkıde bır annem arıyodu ama bu fırsat kacmazdı. Kabul ettim ve sahıle dogru yurumeye basladık.