/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +2
    haftalar boyunca artık kızın çöp atma saatlerini falan belirledim. bi kaç farklı zamanda çöp atmaya çıkıyodu. akşam saatlerinde genel olarak. eğer ben evlerinin önünden giderken terlikleri ayakkabıları falan yandaki o siyah ayakkabılığa dizmişse , bir daha dışarıya hiçkimse çıkmıyodu. bi kahverengi ayakkabı vardı. en üstte duran. muhtemelen babasının ayakkabısıydı. o ayakkabı orda olduğu zamanlarda eve girip çıkan olmuyodu hiçbi şekilde. eğer ayakkabı orda değilse , ya ben eve girdikten yarım saat bir saat içerisinde çıkıp çöpünü atıp geri geliyodu. bide bazen salı günleri sabah 10 gibi dışarda bir bardak çay içerken görüyodum. kapının önündeki yükseklikte o bir küçük ince belli bardakta çayını içip direk içeriye kaçıyodu. kızın yüzünde belli belirsiz bir olgunluk vardı. belli belirsiz bir masumiyet. yani bakınca kızda dünyada yaşanmaya değecek bişeyler olduğunu görüyodunuz. amk öyle bişey ki bütün umutlarım sönse , yüzünü bi kere seyretsem. bi kere güldürebilsem yüzünü inan umutla dolarım. öyle böyle bi beyazlıkta değil. ay gibi parlıyo resmen. fena kapılmıştım ama yanına gitmemin hiçbir yolu yoktu. en nihayetinde aklıma bi fikir geldi. bizim alt komşuları falan ispitledim. zaten karılarla aram iyidir. ev hanımları sever beni. alt katta sevim teyze falan var. onlara dedim yeni gelmişler gitmemiz icap eder. yok mu sizin öyle gidip konuşmuşluğunuz falan. bi hoşgeldine gidelim güzide mahallemize falan diye. dedi yok oğlum benim ne işim olur bilmiyorum tanımıyorum falan dedi. tamam gidelim tanışalım falan dedim. ben öyle ısrar edince hayırdır ibo bi hal var sende dedi. ya dedim ne olcak panikledim amk. saçmalama dedim koca kadına. öyle aklıma esti iyi insanlara benziyolar tanışalım istiyorum falan dedim. kadına bi ton yemek yaptırdım. pasta börek falan bişeyler hazırladı bu. akşama konuştuk. eve haber salmış. zaten sevim teyzeninde kocası yok. arada sırada marketten ben alırım ihtiyaçlarını. o yüzden sever beni. tontiş bi kadındır. düzcedeki annem gibidir. yeri geldi benim ütülerimi yaptı gömleklerimi dikti. yeri geldi evimi ocağımı süpürdü temizledi. çok ilgilidir böyle kadınlar. bide bi kurabiye yapıyo abi. ya yaşlı kadınların kurabiyesinde bişey var amk. öyle böyle değil. kadının kuraabiyesini ağzına atıyosun. karnın doyuyo lan bildiğin. böyle bi güzellik yok. içine yılların tecrübesini mi katıyosun napıyosun. yeminle yeni nesil kızların elinde şöyle tat yok. birsürürüsnden aklınızın hayalinizin alamayacağı mutfakların yemeklerini yedim ama. o kadının kurabiyesindeki tat zerresinde yoktu. yani birisi karşıma çıkıp şöyle kurabiye yapacak olsa hiç düşünmem o an basarım nikahı diyodum. gülüyodu bizimkide. ilahi yavrum ne var kurabiye yapmakta sen içinin güzelliğine bak hayırlısı olsun de falan diye dua ederdi devamlı. neyse abi gündüzden kadınla konuşmuş. oğlumla gelcez falan demiş bide. tontiş. akşam oldu eve geldim. üstümü başımı değitşirdim. güzelce giyindim kuşandım damatlık gibi. dışarı çıktım sevim teyzemin kapısına yapıştım. bu ne olum bari oraya giderken doğru dürüst bişeyler giyetdin kız istemeye mi gidiyoruz dedi. heycandan donuma sıçacaktım. zütüm ağzıma gelmiş bi pozisyonda kimbilir belki bi gün oda olur diye saçmaladım. ahaha diye güldü. tamam belli oldu senin derdin şimdi dedi. kalktık. kapılarına geldik. dizlerim falan inanılmaz titriyo. kahverengi ayakkabı ayakkabılıkta. kızın ayakkabılarını arıyorum gözümle. hangisi acaba falan diye düşünüyorum. ayakkabısını öpüp koklarım onun amk. o dereceyim. ona ait bişey olsun yeterki. kafayı yedirir bana o . ellerimizde borcamlar falan kapıda tir tir titrerken sevim teyze kısacık boyuyla bastı zile. ve artık bütün sesler kesildi. nefesimle beraber. kapının açılmasını beklerken donup kalmıştım o şekilde.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster