Ona sarılır vaziyette uyandım. Onu uyandırmamak için elimi bedeninde hiç oynatmıyordum. Biraz zaman geçtikten sonra o da uyandı. Sonra yanama bir öpücük kondurdu. O kadar mutlu görünüyordu ki onun pozitif enerjisini benidw mutlu ediyordu.

Sonra ayaklanıp beraber kahvaltı hazırladık.. Kahvaltı masasına oturup güzelce kahvaltılmızı yaptık. Yüzündeki gülümseme benim gece karanlığı çökmüş evimi öyle bir aydınlatıyor ki en zifiri gece karanlığında o gülümsemesi ortalığı aydınlatmaya yeterdi...

Kahvaltımızı yaptık. Ben evden okula gitmek için çıktım . oda benimle beraber evden çıktı. Artık kendimi mutlu hissediyordum. Yüzümdeki o negatiflik gitmiş etrafa salak salak sırıtıyordum. Kısacası mutluydum..

Otobüs durağında Cemre ile ayrıldık . ben üniversite dolmuşunu bekleyecektim. O da kendi evine gidecekti ...

Okula gittim . amfide mal mal sırıtarak dersleri dinliyordum. Mutluydum. Kentinin terasında tek başıma oturup çay sigara içmeye başladım.

Cemreyi düşünüyordum. Bu hayatın çok acımasız olduğunu hissettim. Bu hayatı ona layik görmüyordum. Ama bu sırada Cemre ye karşı duygularım iyice belirginleşmeye başlamıştı. Onu bu hayattan kurtarmalıydım...