Sabah uyandığımda aslı çalışma masamda oturuyordu. günaydın dedim. Yalan mı söyledin lan bana züt dedi. Şaşırdım ve bikaç saniye konuşamadım. Sonra kendimi toplayıp O nerden çıktı? dedim. Cüzdanına baktım ne polis kimliğin var ne bişey dedi. Biraz kırgın bi sesle evet polis değilim ben dedim. O zaman o silah neyin nesi ayrıca bu ne? dedi. Hançerim elindeydi. Ayağa kalktım yanına gidip elinden tutup kaldırdım. Yanağından öpüp bunları bi kahvaltıda konuşalım mı herşeyi anlatayım dedim. Kaşının birini kaldırıp Tamam dedi. Hazırlanıp çıktık. Restorana varıp masaya oturur oturmaz Anlat. dedi. ben büyük bir şirketin sahibiyim. Geliri baya yüksek olan bir şirket. Haliyle kendimi korumam gerekiyor. Bu yüzden o silahı taşıyorum mecburum dedim.

Peki ya kravatına saklanmış olan hançer? Oda mı güvenliğin için dedi. Kafamı salladım evet anlamında.. Gördüğün para gerçekti. Hesabımda olan para.. dedim. O kadar parası olan biri gerçekten bir türlü kendini güvende hissedemiyor dedim. neden bana yalan söyledin dedi. Seni kaybederim diye korktum dedim. Kaşlarını çatıp ASIL ŞiMDi KAYBETTiN BENi ! GiDiYORUM.. dedi. kafamı öne eğdim. tuvalete gidip makyajımı tazelicem gidip geliyorum hihihh dedi. Sesli bir şekilde güldüm.