0
senin hayattan beklentin nedir ? bu alem tamamen, beklenti ve çıkar üzerine kuruludur.. yaratandan başlayıp iblisinden insanına ve yaratılan diğer mahluklara kadar her şey belli bir beklenti ve çıkar için varlar. yaratıcı bu alemi yaratırken; iblis, çıkarlarından ötürü yaratan ile ters düşmüştür.. yaradanın, yarattıklarından belli beklentileri varken, kendisinin ne kadar yüce olduğunu da görür, gösterir bu sebeple kendisine asilik yapan iblis e ders vermek için biz insanları da alet etmiştir. insanlar, cennet ve cehennem e sırf bu iki çıkar çekişmesinden ötürü, kendine bazı sebepler (ihtiyaçlar) baz alınarak iyi ya da kötü seçimler yapar. herkesin sahip olduğu özellikler var ruhen ve fiziken.. ve bunları karşılamak zorundasın.. senin sürekli çay, kahve içmen, sigara içmenin sebebi hatta bunları çok seviyorum demenin sebebi içerisindeki kimsayal maddelerdir, seni o içeceklere bağlı kılan şeyler. yani vücudunun ihtiyaçlarını karşılayan, karşılamak zorunda kalmana neden olan şeyler.. sen bir kadından hoşlandığın zaman; senin ruhen zevkine, fiziken hormonlarına karşılık geliyordur.. ancak sen bilinçsiz isen bir kadını tanımadan dahi sırf hormonlarndan ötürü ben bu kıza aşık oldum diyemezsin. ya da anneni babanı kardeşlerini öncelikle sırf kan bağı, genetik bağlılık olarak, doğduğunda oluşurkende anne ve babandan ruhun bir parçasını aldığın için yani senin benliğini oluşturan unsurları karşıladığı için bağlılık yaşarsın bunu sevgi vb kelimelerle tanımlarsın. buna rağmen senin beklentilerini karşılayamayan insanlarla anlaşmazlıklar yaşarsın.. bu problemlerinin sona ermesi, uzalşılması ya da uzayıp, daha da büyümesi tamamen senin beklentilerine ve vereceğin ödünlere bağlıdır.. sen ki aile içinde dahi anlaşmazlıklar yaşaybilecekken, bir arkadasınla ya da sevdiğim dediğin bir kadınla, eşinle, ileride çocuklarınla problemler yaşamaman imkansız. çünkü bir şey yaşarken her defasında önce kendi beklentilerine karşılık daha sonra karşı tarafı da düşünerek, çıkar önceliği konusunda seçimini yaparsın. aile kurarsın çocuğuna yönelik yaşarsın, çocuğunun senin istediği gibi olmasını istersin, eşinden beklentin olur, eşinin senden bir beklentisi olur.. ailenin senden önce okuyup adam olman iş edinip, aile kurup cocuk sahibi olmanı tabi bunun bütün nedenlerinin de öncelikle kendisine bakabilecek hayırlı bir evlat ve kendilerini yormadan sevip eğlenebilecekleri birtorun görmelerine dayanır.. insanların hayatlarını sürdürebilmesi.. peygamberlerin, insanları yönlendirme amaçları, allahın yarattığı her kitapta kendini yüceltip, insanların yapması gerektiği şartlar sunması, iyi yaparsan güzel şeyler, kötülük yaparsan çirkin şeylerin karşılık görünüleceği.. vs örnekler çok.. yani hayatta beklentiler, çıkarlar üzerine olmayan hiçbir şey yok..
ha bak şöyle bir şey var , kendimden örnek vereyim; ben namazımı kılarım , insanlara yardım ederim, elimden geldiğince iyilikler yaparım, güzel şeyler yapmaya çalışırım.. bazen kendimden aşağılık birinin dengine doğru tökezleyip kötü şeylerde yapıyorum.. ama bunları cenneti ya da cehennemi düşünerek yapmıyorum.. namazımı kılarım ama allaha sığınmak için, kendimi en net ifade edebildiğim dilde hem şükretmek için hem de huzur bulmak için ibadet ederim.. insanlara iyilik yapıyorum çünkü mutlu olmalarını görmek çok güzel bir his.. cennet için yapmıyorum ama ihtiyacım olan huzura ve mutluluk hissine sahip oluyorum.. cennet için yapan da kötü bir şey yapmıyor, sadece onun beklentisi sadece cennet. herkesin her şeyin ihtiyaçları ve beklentileri var.. zaten bu alemin özünü oluşturan da bu kavramlar. ha sen bunlara istediğin tanımı yap. yani görmeni sağlayacak, dikkatini çekecek ne kavramlar varsa o şekilde tanımlandır. ama önemli olan bilinçli olman zira sne istesende istemesende, hayat seni ihtiyaçlarına göre yönlendiriyor sen farkında olamayacak kadar körermiş ya da acizleşmişsindir ve buna şans diye tanımlarsın, tesadüf dersin vs.
bana cevap verme nedenin bile, senin zihniyetini tatmin etmeyen yorumlar yapmam ya da seni tatmin edici tanımlarla uyuşmuyordur. ki bana böyle aç açına saldırıyorsun. eyvallah doğru söylüyorsun ben bir malım desem tam olarak senin ihtiyacını karşılar.
kutsal kavramlardan bahsedip, ilk fırsatta insanların annelerine ailesine saldırman da senin aile kavrdıbına namus haysiyet gibi özel ihtiyaçlardan noksun olduğunu gösteriyor.. şimdi bunu bahane ederekte, sen binsin desem haklı mı olurum ? o saydığın tüm kavramlar bir tanımdır.. bilgisayardaki kodlar gibi düşün, yani beklenti, ihtiyaç, karşılık , bağlantı, soyut ve somut unsurları tanımlamak... anladın mı ?
mutlu bir aile, mutlu bir iş , mutlu bir hayat, bütün bunlar her kesimin, her şeyin birbirinin karşılığını bulmasıyla oluyor.. farklı dişliye sahip olan bir ekran kartını, daha farklı soket girişine sahip ana karta bağlayamazsın.. dişliler ve soket girişi uyum sağlamalı ki bağlantı kurulabilsin..
ben narsist değilim, off road vb örnekler vermemin sebebi benim şuan ki ihtiyaçlarım bunlar zira tv den olsun bizzat etkinliklerden olsun gözle görmüş biri olarak şahsende kaliteli bir zevkim olduğundan dolayı da hoşlandığım bazı güzel şeyleri yaşamak istiyorum.. ve yukarıda da yazmışım 3 tane örnek vermişim... şimdi o belirtiğim unsurların yerine, kadın ve aşk örneği de verilebilir. nitekim bir erkeğin, kadına ihtiyaç duyması ve kadının, erkeğe ihtiyaç duyması gayet doğaldır çünkü yaratılışında eksk bırakılan ihtiyaçlardır ki allahın yarattığı varlıklarını devdıbını sürdürebilmesi için bir neden / bağlantı kurulabilsin.. ihtiyaç, beklenti, çıkar ilişkisi ;)
sen çıkar meselesini çok farklı algılamışssın.. karşı tarafın kaybına olacak bir şey kötüdür, lehine olacak şey doğrudur ama mutlaka bir çıkar ilişkisi vardır. bu alemde her şey için geçerli bu.. burda kötü olan çıkar unsuru değil, çıkarcılığı ne denli yaşadığındır.. ihtiyaçlar (-), beklentiler(+) = çıkar (0) seni, sen yapan şey budur. sen bıçağı ya ekmeği başkalarıyla bölmek için kullanırsın.. ya da gider adam öldürürsün.. burda suç bıçakta değil senin tercihinde.. bu konuda illaki birden fazla çıkar ilişkisi olacak çünkü multiplayer bir alemde yaşıyoruz, senin çıkarların başkalarının altında olursa her zaman sen zararlı çıkarsın.. yani para dediğin ile sevgi arasında hiçbir fark yok.. ikisine ne denli ihtiyacın var bu önemli ? ki buna göre birinden birine biraz daha az ya da fazla öncelik verirsin. biri, diğerinden artıdır. bu kötü bir şey ya da değil yine senin ya da seni bağlayan kişilerin, soyut ve somut kavramlarının negatif, pozitif oranda etkilenmesine bağlı.
bir insanın nasıl yetiştiği, fakri ya da zengin olmasından ziyade somut ve soyut şekilde artı düzeyde ihtiyaçlarının karşılanmasıyla alakaladır.. 10 kuruş için adam öldüren biriyle, 10milyar için insanları öldüren devlet yetkilileri aynı potadadır.
bazı şeyleri anlaman için illaki tatman gerekmiyor. mesela biriyle sevişirken alacağın zevk ile kendi kendine 31 çekmen aynı şey, bunu anlaman için sevişmen gerekmiyor; zira kendi zevkini algılayabilecek olan sadece sensin ha çükünü uyaran başkası olmuş ha kendi elin. yani kendini tatmin etmek için bile karşı cinse yakınlık kuruyorsan bu ihtiyaçtır çıkar ilişkisi vardır. ha kendini değilde, gerçek bir erkek olmak için sadece karşı tarafı tatmin etmek için sevişiyorsan (ki bir erkeğin orgazm olmasından daha zahmetlidir ) öncelikle kendinden ödün vereceksin ve karşı tarafın mutluluğuna sebep olduğun için de seni ayrı bir gurur ve duygusal haz kaplar. böyle bile ihtiyacın olan bazı şeyleri karşılarsın.
ben hayatı her şeyi baz alarak gözlemliyorum. ama önce gözlemliyorum.
aynı bir markete gitmeden önce evindeki ekgib ihtiyaçlarını kağıda yazmak gibi işte o zaman markete girdiğimde vakit kaybetmeden ya da geç kalmadan (zam, indirim vs) açıdan da zarara uğramadan, ihtiyacım olan ürünleri elde edebiliyorum. cebimde eksilmesi gereken para eksiliyor ama ihtiyaçlarımı alıyorum çünkü mecburum. yoksa hayatta kalamam. ama gidipte o ürünler için market çalışanlarına, diğer müşterilere zarar veremem !..
erkekler, kadınlara sadece önce ciks gözüyle bakar. çünkü bu hayatta %80 i uçkurunu, hormonlarını kontrol edemeyecek kadar beyinsiz, bunun bilincinde olamayacak kadar da aklı körermiştir. kadınlar, biraz daha duygusaldır, ailevi özelliklere ve yaratana ortak olan rahim özelliğine sahip oldukları içinde insan oğlunu yaratma, büyütme konusunda biraz daha öncelikli davranış ve hissiyatlara sahiptir. bu yüzden bir erkeğe baktığı zaman da onun çocuğuna laik bir baba olabilecek mi, kendisine değer verebilecek özelliklere sahip mi bakar. nasıl ki erkekler öncelikle cinsel doygunluk, soy devamı gibi beklentiler içerisinde bulunurlar.. bu beklentiler, ihtiyaçlar her erkek / kadında aynı değildir. ben, erkek olarak mesela böyle çağdışı beklentilerim yok.
önce kendime yetebileceğimi düşündüğüm bir hayata ihtiyacım var, sonra o hayatın fazla gelmesi, bir ya da bir kaç kişiye ihtiyaç duyacak kadar ve boşluk açılması, akabinde hayatımı verdiğim insanların ihtiyaçlarını karşılayabilecek imkanlara da sahip olmam gerekir ki yaşamanın bir amacı olsun. yani her halukarda önce ben diyorsun, sonra başkalarının çıkarları doğrusunda hareket etme ihtiyacına yöneliyorsun..
Tümünü Göster