Takip ediyordum ancak bulduğum ilk fırsatta öldürecektim onu halen öfkem sınır seviyelerdeydi. koridorda ilerliyorduk sağ döndü. arkasından döndüğümde rahat 30 tane asker karşılıklı dizilmiş bir kapının önünde duruyorlardı. Odanın kapısının üzerinde yine Kocaman AA simgesi vardı. askerlere doğru yürürken hepsi birden hazırola geçip eliyle selam verdi. kapıdan girdi bende arkasından girdim..
Büyük bir odaya girdik karşıda büyük ve şık bir masa vardı arkasında büyük tek bir koltuk- önündeyse ona nazaran daha küçük 2 deri koltuk ve masa vardı. Tek olan koltuğun arkasında Türkiye haritasına led lambalarla gömülmüş yine AA simgesi vardı. birden adam dönüp Az kalsın unutuyordum hançeri elinde döndererek sapını bana doğrulttu Al dedi. hançeri aldım ve tekrar arkasını döndü. Fırsatını yakalamıştım hançeri döner dönmez arasında ensesine doğru salladım. Ancak daha elim havadan yeni inmeye başlamışken birden dönerek bir tam kulağıma bir tekme attı ve hançeri elimden kapıp yüzüme doğru salladı bir kez yanağımda bir sızıyla yere düştüm. Sanırım buna herkes mecbur dedi. elimi yanağıma attığımda kanıyordu. Önce konuşacağız sonra bakım ünitesine gideceksin dedi. yerden kalktım ve deri koltuklardan birine oturdum suratımdan akan kan durmuyordu ve söze başladı.

Seni ilk gördüğümde bu işin ruhuna sahip olduğunu hissettim. Ancak emin değildim bu yüzden beni ikinci kez gördüğünde hatırlabilecek misin diye sana göründüm ve doğru tahmin ettiğimi anladım. Herşeye karşı hazırlıklı olabilesin diye duygularını öldürebilesin diye küçük çaplı bir birime teslim ettim. Senin TB diye bildiğin herkes dışardaki askerlerin arasından seçilmiş kişilerdi. Bahadır diye bildiğin adam TB ölüsü diye bildiğin adamlar ve ordaki askerler. Hepsi onların içinden senin için ordaydı. dedi. Peki ya gamze? oda mı askerindi dedim. Onu ben zorladım. Eğer orda yaptıklarını yapmazsa seni acı çeke çeke öldüreceğimi söyledim. Seni çok seviyordu ama istediğimde çok ikna edici olabiliyorum dedi. Gözlerimden akan yaşları durduramıyordum. Ağlamıyordum ama gözlerim bozuk bir çeşme gibi hızlı hızlı damlaları akıtıyordu. Onu ben öldürmüştüm. Sevdiğimi kendi elimle.. Devam etti.

Acıma duygun onla beraber ölüp gitti. ihaneti gördün. Güven duygu gitti. En son zaafın ailen.. En sonda onlarla beraber bütün zaafların silinip gitmiş oldu.. Bunları yaptığım için bana kızabilir hatta beni öldürmek isteyebilirsin. Tıpkı benim zamanında istediğim gibi dedi. Şaşırdım Nasıl yani? dedim.

Bende senin gibiydim. Ancak ben senden daha erken alınmıştım. senin kadar reflekse veya bu ruha sahip değildim. Sınavım daha zorlu geçmişti. beni eğiten adam ailemi öldürüp beni buraya getirdiğinde aynı senin yaptıklarını yapmıştım.. dedi ve gülerek parmağıyla yüzündeki çiziği işaret etti.