-
1.
+17-8 saat süre gibi bir süre uyumuşum. Kalktığımda hücredeydim. Soğuk bir su yüzüme vurmamıştı bu sefer. Kendine kendime kalmıştım. Dışardan sesler geliyordu. Sanırım yine araziye çıkıcaktık. Bir yandan üzülüyor bir yandanda seviniyordum. Aklımdaki bütün sorulara yanı bulabilicek, cedkanla hiç olmazsa bile 5 dk bir soru cevap seansı yapabilcektim. Kalktım maskemi çıkarmıştım çünkü uyurken harbi rahatsız ediyordum. Kimse gibimde değildi. Sanırım şartlara alışmaya başlıyordum. Her gün kamptaki çocuk sayısi artıyor, birliğin kadrosu genisliyordu. Eski günler geldi aklıma. Annem, babam,ilk okul,ilk okulda sevdiğim kız, arkadaşlarım,ailem, bilgisayarım.. Gözümden tek bir yaş bile süzülmedi ama güldüm.
"Oooo erkenciyiz"
Gelen hücre gardiyanıydı. Önüme tabulot yemek koydu. Bir sey demiyordum. Belki zehirlemeye çalışıyor bile olabilirdi. Ve buda sanırım işime gelen bir şeydi. Ölmek istiyordum artık. Bir yanımda burdan kaçmanın yollarını arıyordu.
"Kurallar, kurallar. Fazla önemsiyorsun burda biz bizeyiz konuşsana " dedi.
Ve abiden önüme yığıldı. Gözümü bile kırpmamıştım. Hala konuşmuyordun.
"Sınavı geçtin evlat" deyip muallak gülüşü atan yüzbaşıyı gördüm.
"Gel benimle" dedi.
Hala konuşmuyordum takip etmeye başladım. Hücrelerdeki çocuklar bize sessizce bakıyordu. Sanırım gürültüye kalkmıştı hepsi.
" Burda bekle ne yapman gerektiğini biliyorsun " dedi yüzbaşı.
Aradan 20 dk geçmeden. Bir otobüs yaklaştı. Yeni çocukları getiriyorlardı. Ama bu sefer ilgimi çeken bir şey vardı. içlerinde kızlarda vardı. Bir tanesi çok dikkatimi çekmişti. Sıfır kol bir tshirt üstünde kot pantolon saçını at kuyruğu yapmış hafif kumral gözleri sıcak bir kahverengi tonunda bir kız vardı. Gözümü ona odakladım. O da bana odakladı.
" Sen misin bu birliğin emirbaşı " dedi şoför.
Kafamı salladım. Önce beni bir süzdü. Bir 5 saniye felan bakıştıktan sonra gitti. Çocuklarda bir korku vardı hepsinin yüzünden hissedebiliyordum. Sadece o kız korkmuyordu. O an bana öyle bir bakış attı ki.
başlık yok! burası bom boş!