1. 1.
    -2
    Yüce inci Sözlük Milleti,
    30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla sizlere radyo ve televizyondan hitap etmek imkanını bulmuş ve ayrılan kısıtlı süre içerisinde mümkün olduğu kadar, sözlüğümüzün içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik durumu ile anarşik ve bölücü eylemleri; alınması gereken tedbirleri çok kısa olarak izah etmeye çalışmıştım. Yine çok iyi hatırlayacaksınız ki, iki yıldır her fırsattan istifade ile muhtelif defalar verdiğim beyanat ve radyo-televizyon konuşmalarımda da bu hayati önemi olan konuları dile getirmiştim.
    Kalbi bu sözlük ve yazarları için atan sağduyu sahibi yazarlarım kabul edeceklerdir ki; sözlüğümüzün halen içinde bulunduğu hayati önemi haiz siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlar, sözlük ve yazarlarımızın bekasını tehdit eder boyutlara ulaşmış ve bu hal sözlüğümüzü, Sözlük tarihinin en ağır buhranına sürüklemiştir.
    Yine hepinizin bildiği gibi; anarşi, terör ve bölücülük, her gün 20 civarında yazarımızın sözlüğe veda etmesine zemin hazırlamaktadır. Aynı dini ve milli değerleri paylaşan Sözlük Vatandaşları siyasi çıkarlar uğruna, çeşitli suni ayrılıklar yaratılmak suretiyle muhtelif kamplara bölünmüş ve birbirlerinin entrylerine çekinmeden çuqu atacak kadar gözleri döndürülerek, adeta birbirlerine düşman edilmişlerdir.
    Sözlük ilkelerini esas alarak kurulan inci sözlüğümüzün bu duruma düşürülebileceğini, bundan 10 sene evvel tasavvur dahi etmek mümkün değildi.
    Bugüne kadar iktidara gelen çeşitli modların, her yıl artan bir hız ile yaygınlaşan ve sözlük tarihinde sayısız örnekleri görülen özel harbin sızma ve çökertme harekatına karşı iç güvenliği sağlayacak kararları ve tedbirleri birinci öncelikle alacaklarını vadetmelerine rağmen; sonuç alacak teşebbüsleri, siyasi çıkar çatışmaları ve basit lgbt hesapları, kaprisler, hayaller, gerçek dışı talepler ve inci sözlüğün niteliklerine ters düşen gizli ve açık emeller arasında kaybolup gitmiştir.
    Düşmanın amaç ve yöntemleri, anarşi, terör ve bölücülüğün ulaştığı düzey; özel hukuki tedbirlere, idari düzenlemelere, sosyal koşulların geliştirilmesine milli eğitim ve iş hayatının düzenlenmesine ihtiyaç göstermekteyken; yazarların vekaletini taşıyan co-modlar ve adminler Olan Bitende aylardan beri, hiçbir sorumluluk duymadan yalnız yağlı saçın menfaat ve disiplini uğruna bu olaylara seyirci kalabilmişlerdir. Modların başarı ümit ederek aldıkları her tedbir, Troller tarafından kınanarak ve hatta sözlük yararına da olsa baltalanmıştır. Milli birlik ve beraberliğe en fazla muhtaç olduğumuz dönemlerde bile kutuplaşmalar ve bölünmeler adeta teşvik edilmiş; yangını beraberce söndürmek yerine, üzerine benzin dökülerek sözlük bilerek veya siyasi çıkarlar uğruna, sırf prim kasmak pahasına bir yangın yerine çevrilmek istenmiştir.
    Ağızlarından düşürmedikleri özgür internet kavramı, bir kısım muallakmsi kuruluşlarca, sözlüğün parçalanması pahasına da olsa yalnız yazarların müdafaası olarak yorumlanmış, sözlüğün ve yazarların savunulması ise sahipsiz kalmıştır.
    Anayasanın kuvvetler ayrılığı ilkesinin birlikte getirdiği sorumluluk, uygulamada kuvvetler çatışmasına dönüştürülmüştür.
    ···
   tümünü göster