+48
Ben öylece sorulara cevap ararken kapı açıldı. Gece konuştuğum adamdı bu.. Rahat uyuyabildin mi diye sordu ve birden ne cesaretle söyledim bilmiyorum beni öldürmeye çalışmanızı saymazsak rahattı dedim. Güldü.. Sen zaten ölüsün dedi. kıyafetlerin sen kalkmadan dolabına yerleştirildi terzin birazdan gelip silahını koyabileceğin yerlerini kıyafetinde gösterecek giyinsen iyi olur dedi ve gitti.
Afallayarak dolabı açtım kumaşı parıldayan tıpkı yüzü çizik adamın üstündeki gibi bir takım elbiseydi bu. Giyindikten sonra kapı açıldı ve gözlüklü orta yaşlarda elinde çanta olan bi adam geldi. Vucüd ölçülerinizi doğru aldığımı biliyordum tam üstüne göre olmuş dedi. Teşekkür edecektim boğazım düğümlendi edemedim. çantasını açtı. orta uzunlukta sivri parlayan bir hançer çıkardı. bir çok metal alaşımından yapıldı. Kırılmaz çizilmez ve.. sözünü bitirmeden hançeri kalbime salladı elini havada tuttum nasıl yaptığımı bilmeden ve büküp elinden aldım. Seni seçmekte haklılarmış dedi gülümseyerek hançeri nazikçe elimden aldı ve kravatın arka kısmındaki bir bölmeye yerleştirdi. Orada onun olduğundan haberim yoktu... Giyerken fark etmemiştim. Daha sonra küçük parçalar çıkardığını gördüm kıyafette elini gezdirdi geri çekildiğinde parçalar avcunda yoktu.
En son yatağın başındaki çantayı aldı silahı çıkardı ve bana uzattı.bunu gizlemene gerek olmayacak dedi. Normal olarak aldım ve belime taktım. Birden öyle bir kahkaha attı ki irkildim. o kadar da acemi olma dedi ve silahı ceketin iç cebinin olduğu yerdeki kılıfına koydu. Onunda orda olduğundan haberim yoktu...