/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 201.
    +1
    neyse abi. böyle bi beyin amcıklaması yaşadım yesem mi yemesem mi dur yiyim yadaa yok dur lan yemeyim falna diye saçmaladım. elimden tutup çatalı yere bıraktırdı. allahalla dedim. yav noluyoruz dedim. efendim ? dedi. bilmiyorum sormamı falan mı bekliyosun ama nedir yani ne yapıyoruz şuan bu gergin ortam bu şekiller falan bu tiyatral havalar noluyoruz yani dedim. sakin ol anlatıcam dedi. bi zahmet konuya girde bende anlayım neler olup bittiğini dedim. bak dedi. ben doğduğumda hayatıma gözlerimi babamla birlikte açtım. hiçbir zaman beni öyle evde oturacak ev kızı olacak bi tipte yetiştirmedi babam. öyle oyuncakla oynayıp sindy bebek besleme evrelerine bile girmedim ben. kendimi bildim bileli şirkette kendimi bildim bileli işlerin içindeyim. babam hayatımda en çok saygı duyduğum kişiydi benim. tam bir iş adamıydı. hele de ben çocukken. toplantılara falan gittiğinde ben gizlice dışardan izlerdim. sunumlar yapardı. iş adamlarıyla tokalaşırdı. bazen ülkeler arası bazen ülke içinde anlaşmalar yapar akşam bazen geldiğinde bana anlatırdı. masal yerine iş konuşurdum babamla. o derece severdim onu. o derece saygı duyardım ona. gecesini gündüzüne katar devamlı çalışırdı. belli bi yaşa geldikten sonra şirkette dha çok varolmaya başladım. hayatı öğrenmeye kendi başıma yaşamaya dışarıya çıkmaya gezmeye tozmaya başladım. ufak çaplı işlerine yardım ediyodum babamın. kendimi o sırada bi yönetici asistanı gibi falan görüyodum. bir gün babamla şirkette mesaiye kaldık. işlerimiz çok yoğundu. şirkette bazı sıkıntılar vardı ama her zaman olan şeylerdi bunlar. üstesinden gelebileceğimiz halledilebilecek ufak tefek sorunlar. bilirsin dedi. kafamı salladım evet manasında. babam devamlı kağıtlara bakıyo devamlı işlerini kontrol ediyo devamlı bişeylerin ters gittiğini düşünür gibi ordan oraya ordan oraya gidip bi türlü rahat olamıyodu. içinde bi sıkıntı vardı. nedenini anlayamadığım. işle alakalı değildi belli ki. evde de bi sorunumuz yoktu. belli ki başka bi şey vardı. beni eve zütürmesi için çalışanlardan birisini görevlendirdi. kendisi başkabi yere gideceğini biraz kafa dağıtacağını söyledi bana. işkillendim. zeki bi kızdım. ve babamı kimsenin tanımadığı kadar çok tanıyodum. çünkü gecem gündüzüm babamla geçerdi benim. pimpiriklendim. tabikide eve gitmedim. ve babamı takibe başladım. arkasından gizlice gittim. neler olup bittiğini öğrenmek istiyodum. gecenin bi yarısı buraya geldi babam. bu kapıdan içeriye girdi. doğruca bu masaya geldi. bi köşeye sinip gizlice onu izlemeye koyuldum. masada başka bi kadın vardı. 3 tane bardak vardı. ortada aynen böyle bi salata. aynen böyle bi et istedi babam. kadın o sırada aynen böyle bi çorba içiyodu. konuştular. bir müddet konuştuktan sonra ikiside yemeğine dokunmadan kavga etmeye başladılar. kadın babamın yüzüne parmağından çıkardığı yüzüğü falan fırlattı. babam sinirlendi. kadının kollarından tutup iteklemeye başladı. arbede çıkınca garsonlar falan araya girip ayırdılar. kadın babama tehditler savurarak çıktı lokantadan. babamda sinirlenip masadaki suyu içti. ve çıktı lokantadan. bir müddet gerginlik sürdü. ben gizlendiğim yerden çıkarak masadaki herbir şeyi tek tek hafızama attım. çorbayı ezberledim. eti ezberledim. salatayı, karabiberi, domateslere kadar herbirşeyi ezberledim. babam annemi aldatıyodu. ve ne kadar süredir bunu yapıyodu bilmiyodum. beni , annemi salak yerine koyup yıllarca bu kadınla yatmış kalkmıştı belli ki. ciddi bişeyler vardı aralarında ve kadın bazı istekleri yerine gelmediğinden ötürü sinirlenmişti. bütün gerginliği ailemizden ayrı tuttuğu bu ilişkideki ters giden şeylerdi. benim için çok ağır bişeydi bu. yıllarca saygı duyduğum tam bir iş adamı dediğim ve karakterine hayran olarak içimde türlü duygular beslediğim babam bi anda aşağılık bi zamparaya dönüşmüştü gözümde. yıkılmıştı içimde bişeyler. bişeyler sönmüştü. buralarda kalmak istemedim. babamla aynı evde yaşamak istemedim. yurt dışına kaçmak istedim. ve beni apartopar yurt dışına göndermeleri için ısrar ettim. zaten imkanımız vardı. gönderdiler. orda eğitim alacak biraz kendimi toparlayacaktım. neler olacağı konusunda bi ikrim yoktu o zamanlar .ama babamdan uzak kalmak istiyodum o an sadece. ve kaldım. o süre zarfında bilmiyorum annem olayları mı öğrendi yoksa babam dayanamayıp kendisi mi söyledi ama boşandılar. davalarına bile gelmedim. o masanın halini ezberledikten sonra benim bi ailem bi annem bi babam yoktu artık. benim bi kahramanım yada saygı duyduğum , duyabileceğim bi erkek yoktu. olamazdıda. hayatım boyunca olmadı çünkü. ailemiz dağıldı. yıllarca yurt dışında neler çektim. ne sınavlardan geçtim. kendimi nasıl tek başıma teskin ettim tahmin bile edemezsin. yıllar geçtikten sonra acısı geçti olayın. babama saygı duymuyodum eskisi kadar ama. eskisi kadar da nefret etmiyodum. sadece bi iş adamıydı benim için o . sadece bi iş adamı. artık sadece kendime saygı duyuyo sadece kendime hayran kalıyodum. yurtdışındaki hayatımı artık sonlandırmam gerektiğinide buraya gelmeden hemen önce anladım. biletimi alıp doğruca buraya geldim. artık babamdan işleri devralıp kendi hikayemi yazmalıydım. berbat hayatıma burda devam etmeli , en azından kazanacağım başarılarla kendimi tatmin etmeliydim. çünkü burda kimse saygı duyulmayı , kimse iyi davranılmayı , yada kimse benden gelecek herhangi bi iyiliği haketmiyodu. tıpkı benim yaşadıklarımı haketmediğim gibi. dedi ve sustu.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster