+24
varlığı özellikle hıristiyan ve müslüman ilahiyatçıları arasında da tartışma konusu olan barnabas incilinin ucu ergenekona ve genelkurmay başkanlığı özel harp dairesine kadar uzandı... bu iddialar, çalışmalarını abdde sürdüren araştırmacı-yazar aydoğan vatandaşın önümüzdeki günlerde timaş yayınlarından piyasaya çıkacak olan apokrifal` (halktan gizlenen) adlı kitabında yer alıyor.
yıl 1981... yer şırnak, uludere...
barnabas incilinin hikâyesi avdan dönen köylülerin uludere yakınlarında bir mağaraya girmeleriyle başlıyor. köpekleri mağarada kaybolan köylüler, köpeklerini aramaya başlıyor. köpeğin sesi çok derinlerden geliyor; mağaranın içindeki bir kuyudan. bir urgan alıp, kuyunun içine giriyorlar. karşılaştıkları manzara ise tüyleri diken diken etmeye yetiyor. köylüler, taştan yontma bir oda içerisinde bir lahit ve bazı eşyalarla karşılaşıyorlar.
önce hz. isaya ait bir madalyonu çıkarıyorlar. lahitin kapağını açıyorlar; bir ceset ve üzerinde bir kitap. buldukları kitap babat aşireti lideri korucubaşı hazım babatın babası ferhan babatın eline geçiyor. ferhan babatın kitabın tarihi değerini anlaması uzun sürmüyor ancak kime zütürdüyse kitapta yazılanları çözemiyor. papazlar dahil kimse kitabın hangi dilde yazıldığını anlamıyor.
bu kez babat, kitabı satmak için girişimlerde bulunuyor. dönemin malatya milletvekili ismail hakkı şengülere bahsediyor kitaptan. şengüler kitabı inceliyor ve kitabın önemini anlamak için iki sayfasını filolog hamza hocagile zütürüyor...
kayıp kitapla ilk temas
hamza hocagil, aramice uzmanıydı. aramice, hz. isanın ilk öğütlerini verdiği dildi. hamza hocagil, türkiyede bu dile vakıf birkaç kişiden biriydi. hâlbuki hıristiyan aleminin kabul ettiği dört incilden hiçbirinin aramice orijinali yoktu. tümü grekçeden yapılan tercümelerden oluşuyordu. en eskisi de dördüncü yüzyıla aitti.
hocagil, papirüs üzerine yazılan sayfaları inceledikten sonra, yazının arami dilinde ve süryani alfabesiyle kaleme alındığını tespit ediyor. ve kitabın ilk sayfası