+39
-2
O sapsarı saçlarını okşamaya, yemyeşil gözlerine bakmaya, cennet kokusunu içime çekmeye, dudaklarını öpmeye kıyamıyordum, doyamıyordum..
Geldiğinde hemen kalktım sarıldım, iyice kokusunu içime çektim, kokusu beni benden alıyordu.
Oturduk, konuşmaya başladık.
- bekletmedim dimi?
+ yok bitanem erken bile geldin.
- Teleri seninle konuşmam gereken bazı şeyler var..
Bunu derken gülümsemiyordu, bir sorun olduğunu farketmiştim. Ama sormak istemedim direk..
+ benimde var sevgilim, yemeğimizi yiyelim konuşuruz.
- peki, dedi.
Yemekler geldi, yerken hep gülümsüyordum ama o arada bir sahte gülümseme koyuyordu, zoraki güzel yüzüne.
Yemekler bitti. Konuya girmeye başlayacaktım ama onda bir acelelik vardı. Bende onun söylemesi için,
+ Bir sorun mu var canım?
- Teleri, bir şey söylemem lazım sana, dedi bozuk şekilde.
+ Dinliyorum güneşim, dedim..