/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 126.
    +1
    başlarda kızla aramızdaki muhabbet çok seviyeli bi şekilde ilerliyodu. şirketin içerisinde belli bi kadrolaşma meydana gelmişti. resmi olmayan bi kadrolaşma. onun kendi elemanları , benimde bana sadık olan ve yanımda yürümeyi benimsemiş kendi elemanlarım vardı. o işlerini onlara , bende işlerimi benimkilere yaptırıyodum. ama benimkilerin yeri , tıpkı benim gibi sağlam değildi. çünkü karşıda bi patron kızı , onların başında ise sıradan bi yönetici ibo vardı artık. benim arkamda tecrübe ve başarılı bi özgeçmiş , onun arkasında ise sarsılmaz bağlarla bağlanmış bi aile bağı vardı. güçlü bi vurgun vurmalıydım. biliyodum ki bu sessiz bekleyiş bu şekilde sürmeyecekti. ilk fırsatta kızın ezici üstünlüğü altında ezilmeye başlayacaktım. ama buna izin vermeyecektim tabikide. ben o taşakları şeker torbasında taşımaya büyütmedim amk. amerikada yediği zenci taşaklarına benzemez bizim taşaklar. önümüzde güzel bi ihale vardı. çok fazla umut bağladığım bi ihale. karşı taraftaki adamlarla çok az bi samimiyetim vardı. ihale merciindeki adamlarla eğer bir bağlantınız varsa, işin sizde kalma olasılığı bi kat daha artar. bu ihale işleri paraya baktığı gibi saygınlığa da bakar. aynı zamanda transfer gibi düşünün beyler. her iş bonservisi o şirkette olan bir yabancı futbolcu gibidir. o yüzden karşı tarafı ikna edip kendi tarafınıza çekerek bi iş daha eklemeniz gerekir kendi şirketinize. o yüzden karşı tarafta ne kadar tanıdığınız ne kadar söz geçirebildiğiniz adam varsa o kadar yükselir şansınız. benimde önceki işlerden güzel intiba bıraktığım bi kaç tane yüksek kademe vardı karşıda. bu esnada ben planlarımı işi benim sayemde almalıyız tarzında kurarken kızın kafasında çok daha farklı şeyler dönüyomuş meğerse. dediğim gibi vurgunları beklemediğiniz yerlerden vuruyolar. biliyosunuz artık az çok beni. hiçbi zaman öyle makam mevki otorite meraklısı otorite delisi binlerden olmadım. koltuk sevdasına düşmedim. ama kız otoritesini paylaşabilecek bi kız değildi. babasıyla ben çıktıktan sonra defalarca kez tartıştılar bu konuda. bendeki yetkileri kıskanıyodu kız. kendisi kadar yetkili olmamı çekemiyodu. patronda bendeki yetkileri alıp şirketi tamamen kızın idaresine bırakmayı göze alamıyodu. sonuçta dışardan yeni gelmiş bi kızdı. işi biliyodu ama değişen çok şey vardı. piyasa içinde yer edinmesi gerektiği için biraz zaman alacaktı. bu zamanıda en iyi benim gibi tecrübeli bi elemanla yapabilirdi. patronun aklındaki ben kızdan , kızda benden bişeyler öğrenir tarzındaydı. ama kızın kafası esti. bir gün patronla inanılmaz büyük bi kavga ettiler benim yüzümden. patronun kafasında beni korumak gibi bana düşkün olup kızından bile kıymetli olmam durumu kesinlikle olamazdı. ama kendisininde bi otoritesi vardı. ve sırf kızı istedi diye benden yetkileri alırsa bu sefer kızının sözü patronun otoritesinin önüne geçmiş olacaktı. bi nevi kız patronu parmağında oynatıyo diyeceklerdi. bu nedenle ne pahasına olursa olsun bendeki yetkileri almak istemiyodu. hal böyle oolucna kızla kavgaların haddi hesabı kesilmedi. bi gün hep beraebr patronun odasında bu konuları tartışırken ben artık isyan ettim. yeter artık dedim. patron bu kadar sorun oalcaksa benim için sıkıntı değil alın yetkilerimi kızınızda şımarıklığıyla istediği gibi at koştursun şirkette koltuk meraklısı değilim sonuçta dedim. patronda sen karışma ibo. bu senlik bi durum değil. burada patron benim. ve benim kurduğum düzene hepiniz itaat etmek zorundasınız. bu benim şirketim. sizin değil. bunu hepiniz bileceksiniz. buna uyacaksınız. işinize geliyosa. kzım bile olsanız bu böyle dedi. böyle ağır konuşunca kızda kalktı. tamam o zaman dedi. seni çok iyi anladım ben dedi. sen yıllarca beni okuttun gönderdin. sonrada yerime şu serseri bozmasını getirip şimdi benle aynı seviyede olduğunu ve buna itaat etmem gerektiğini söylüyosun. otorite falan hikaye baba dedi. ama nası bağırıyo amk kızı. sanki içine ciguli kaçmış. iyice çingenleşti. söylesene baba dedi. sana güvenemiyorum desene. şirketi batıacağından korkuyorum desene. bana inanmadığını itiraf et hadi dedi. kız böyle üsteleyip durdukça patronda dayanamadı. ve eee yeter lan. korkuyorum evet dedi. şirket sen gittikten sonra çok büyük yol katetti. değişen piyasaya ayak uydurman gelir gelmez çok zor. o açıdan kendini alıştırana kadar biraz iboyla takılacaksın. onla tecrübe edinecek piyasayı tekrar eline alacaksın. bu kadar gurur ypamayacaksın falan diye anlatıyodu ki kız baba yeter dedi. anladım ben seni dedi. göreceksin sana avrupada öğrendiklerimi göstericem. tamam şirket ben giderkenki gibi değil. farkındayım. ama unuttuğun ve kabullenemediğin bişey var. bende giderkenki gibi değğilim. bende çok yol katettim. bunu hepinize göstericem dedi. kapıyı vurdu çıktı.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster