Ardından Sinsiran'ın direktiflerine uydum ve dediklerini ayarladım, her şey hazırdı, saat on buçuğa gelmek üzereydi, ve kapı çaldı. Hoş geldiniz beyler falan filan diyerek bunları karşıladım ve gelin bi sigara yakalım hacu diyip pencerenin önüne ayakları halata gelecek şekilde getirdim. Sonra hemen halatın ucunu tutup pencereden atladım ve aşağıya bağladım. O sırada gözlerim bulanıklaşmaya başladı, kalbim çok hızlı atıyordu, beynim zongluyordu. Yarım saat sonra kendime geldiğimde elimde kanlı bir bıçak vardı ve önümde Kemal ve Sefa asılıydı, ölmüşlerdi. Kafalarının arkasından ağızlarından çıkacak şekilde kazıklar saplanmıştı, gözleri açıktı, karınlarında ters bir şekilde Sinsiran yazılmıştı bıçakla, ve aşağıya doğru kanlar akıyordu. Ellerime bakarak Ne yaptım ben böyle?! dedim ve lavaboya koşup elimi yüzümü yıkadım kafamı kaldırıp aynaya baktığımda benim de gözlerimin simsiyah olduğunu gördüm, tam o sırada anladım ki bize tüm bunları yaptıran Sinsiran idi, Kemal'e babasını istem dışı öldüren Sinsiran'dı, Sefa'ya kız kardeşini katlettiren Sinsiran'dı, ve benim ikisini katletmem için tüm bunları planlayan Sinsiran'dı, anlaşılan onun tuzağına düşüp hepimiz katil olmuştuk ve günahsız insanları öldürmüştük...