+11
O an elimdeki acıyı, kafamdaki düşünceleri tamamen unuttum. Büyülendim sanki. Ancak bileğime yaptığı ters hareket aklımı başıma getirdi. Hemen elimi çektim.
Ben: Koşarken de dikkatsizsin özür dilerken de. Kimden kaçıyordun öyle deli ?
Kız: Kimseden kaçmıyorum. Bir anda önüme çıktın duramadım. Kaba olma lütfen!
Şimdi de sesiyle büyüledi beni. Haşin kız. Boyu boyuma huyu huyuma. :D Ama altta kalamadım.
Ben: Haa, suç bende yani ? Senin yüzünden yarın basketbol maçıma gidemeyeceğim! Farkında mısınız küçük hanım ?
Kız: Tamam, kusura bakma özür dilerim. Deli falan diyince karşılık verdim. Tanıdığım bir ortopedist var istersen zütürebilirim seni. 15 dakikalık mesafede.
Ben: Şuan buna ihtiyacım var, kesinlikle. Madem bir yürüyüş yapacağız, ben Serhat.
Sol elimi uzattım. O önce sağ elini sonra sol elini uzattı. Buradan sağlak olduğunu anladim.
Kız: Ben de Zeynep.
Dedi o güzel sesiyle. (Bundan sonra Serhat/Zeynep devam ediyorum)
Serhat: Güzel isim. Ee nerde bu doktor ?
Zeynep: Beni takip et.
Başladık yürümeye. Cidden hayranı olmuştum bu kızın. Bu arada kendimden ve Zeynep'ten bahsedeyim. Ben 1.78 boyunda siyah saç kahverengi göz beyaz ten kombinasyonundan oluşan hafif kaslı ama pek yakışiklı olmayan bir tiptim. Zeynep'in ise 1.73 oldugunu tahmin ediyorum. Esmer, yeşil gözlü ve çok güzel. Uzun ama ince. Saçları at kuyruğu. Ve güzel bir kokusu var. Yolda biraz daha tanımak istedim onu...